MÜSTECİP ONBAŞI

Müstecip Onbaşı savaş yıllarından sonra

Çanakkale Savaşı hiç şüphe yoktur ki; dünya savaş tarihinin gördüğü en kanlı savaş olmasının yanında, aynı zamanda da Türk tarihinin dönüm noktalarından birisidir. Çanakkale düştüğü yerden kalkmak deyimi ile örtüşen, düşmüş, tükenmiş bitti denilen bir milletin yerden kalkışı, adeta silkelenip kendine gelmesi demektir. Osmanlı devletinin tüm imkânsızlıklarına rağmen denizde ve karada devam eden savaş boyunca Türkün göğsündeki iman ateşi, kanının her damlasındaki vatanseverlik; kaynayan bir kum misali sökün gelen düşman karşısında egemenliğini sağladığı emsalsiz bir mücadeledir Çanakkale.
Sayısız kahramanlıkların, dinlendikçe anlaşılması güç gelen binlerce mucizelerin yaşandığı Çanakkale gerçekte de inancın umutla birleştiği anlatılacak tüm kelimelerin yetersiz kalacağı emsalsiz bir mücadelenin tarihidir.
Yaşanan bu emsalsiz mücadele ve kahramanlıkların içerisinde unutulmaması gelecek nesillere unutturulmaması adına isminin hep yaşatılması gereken bir kahramanda Yenişehir Orhaniye köyünden Ferhatoğullarından Necip oğlu 1891 doğumlu Müstecip Onbaşı soyadı kanunundan sonra aldığı soy ismi ile Müstecip Kılıçaslandır.
Dünya savaş tarihinde bir emsali daha olmayan ateşli bir silah ile bir denizaltıyı mürettebatı ile teslim alma başarısını gösteren Müstecip Onbaşı bu başarıyı gerçekleştirdiği 30 Ekim 1915 gününden sonra hem Osmanlı hem de diğer ülkeler nezdinde oldukça fazla oranda yer almıştır. Müstecip Onbaşı’nın başarılı top atışının ardından neler yaşandı denizaltının İstanbul’a götürülmesi, ulusal ve uluslar arası boyutta ne gelişmeler oldu gelin birlikte bunu irdeleyelim.
XIX. yüzyılın son dönemlerine yaklaşıldığında denizaltılar ile ilgili çalışmalarda o günün teknolojisine göre gelişme göstermeye başlamıştı. Manevra kabiliyeti ve şarj süreleri gibi etmenlerin iyileştirilmesi denizaltıların askeri donanmalarda kullanılmasına da olanak verir olmuştu. XX. Yüzyılın ilk çeyreğindeki cihan harbinde etkin kullanılmak istenen denizaltılar için Osmanlı devleti dâhil birçok ülkenin savunma sistemlerini geliştirmemiş olması denizaltılara karşı temkinli olunmasına da sebep olmaktaydı.
Cihan harbinde denizaltıların etkin rol oynadığı ilk cephe Çanakkale Cephesi oldu.[1] İtilaf Devletleri boğaz üstünde ve kara savaşlarında aldıkları ağır darbelerin ardından boğazı denizaltılar ile geçip Marmara Denizine ulaşmak oradan da İstanbul’u kontrol altına alabilmek düşüncesiyle denizaltıları kullanmaya başladılar. Boğaza giren İngiliz, Fransız ve Avustralya denizaltılarından bazıları Marmara Denizine ulaşmayı başarmış ve burada mühimmat ve askeri sevkiyat yapan gemilerimize zarar vermeye başlamışlardı. Marmara’da ki düşman denizaltı faaliyetleri sonucunda Mesudiye, Barbaaros Hayrettin Zırhlıları, Yarhisar Muhribi, Peleng-i Derya dahil olmak üzere sekiz askeri gemi, otuz bir ticaret gemisi ve bunların yanında iki yüzden fazla küçük tekne ve mavna savaş dışı kalmak zorunda olmuştu.
Osmanlı ordusu ise denizaltıların tüm bu zararlarına karşılık boğaz dibine çelik ağlar germek ve boğazın müstahkem noktalarına topçu birlikleri yerleştirmek dışında alabileceği savunma önlemleri bulunmamaktaydı.
Fransız Turquoise Denizaltısı imal edildiği Fransa Toulon Limanı'nda
Sefere Çıkmadan Önce Mürettebatı İle Birlikte

30 Ekim 1915 günü Akbaş Limanında görevli 9. Sahra Topçu Alayı, 2. Tabur, 5. Bölüğünden Müstecip Onbaşının üstlerinden emir almayı bekleyecek vakti olmadan yaptığı top ateşi ile Fransızlara ait Turquoise denizaltısının periskopuna isabet ettirdiği top mermisi dünya tarihinde bir eşi daha görülmeyen bir olayın gerçekleşmesine sebep oldu. Periskopundan vurulan denizaltı adeta kör konuma düşmesinden dolayı hareket kabiliyetini yitirip teslim olmak zorunda kaldı. Fransız Turquoise denizaltısı mürettebatı ile birlikte teslim alındı.
Sıra sağlam sayılabilecek nitelikte teslim alınan denizaltının İstanbul’a sevk edilmesine gelmişti. 2 Kasım günü Sana ve Kurt pompalama römorkörleri tarafından yüzer hale getirilen Turquoise 3 Kasım gecesi gecenin karanlığından da istifade edilerek karartma yapılıp Nusret Mayın Gemisi tarafından çekilmeye başlandı. Samsun Torpidosu ise en önde seyir güvenliğini sağlamak ile görevliydi. Turquoise denizaltısının içerisinde birkaç Alman mühendis ve denizci görevli idi.
Denizaltının İstanbul’a sevki olaylara gebe idi. Güvenlik nedeniyle karartma pozisyonunda giden konvoyda Nusret gece karanlığında göremediği Samsun Torpidobotunu mahmuzladı. Çarpışmanın nedeniyle Nusret’in arkasında serbest kalan denizaltı ise bu esnada Nusreti mahmuzladı. Yaşanan çifte çarpışma sonrası hem Nusret hemde Samsun Torpidobotu zarar gördü. Samsun torpidobotu güçlükle ve kendi imkânları ile limana sığınırken Nusret ise aldığı darbe sonucu bir römorkör yardımıyla çekilmek zorunda kaldı. Yaşanan olayların neticesinde ise Turquoise Marmara Denizinin ortasında yapayalnız kaldı. Denizaltı içerisinde bulunan mürettebatın gayretleri ile çalıştırılan denizaltı 4 Kasım günü İstanbul Saraylar Limanına ulaştırılabildi ve 5 Kasım günü görevlendirilen Gayret römorkörüne bağlanarak Haliç Tersanesine getirildi.[2]
Müstecip Onbaşı’nın denizaltıyı mürettebatı ile birlikte teslim almış olması Osmanlı ordusu içerisinde büyük bir hayranlıkla karşılanmıştı. Cepheden gelen şehit haberlerinin her geçen gün fazlalaşması, cepheden yaralı olarak getirilenlerin cephedeki mahşeri anlatması halk üzerinde hüzne sebep olurken Müstecip Onbaşının yapmış olduğu başarı halkın savaşa karşı olan psikolojisinin düzelmesinde oldukça etkin rol oynamıştı.
Denizaltının teslim alınmasının ardından İstanbul Haliç tersanesine çekilen denizaltının Osmanlı donanmasına dâhil edilmesi oldukça görkemli bir tören ile gerçekleştirildi. 10 Kasım günü Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın bizzat katıldığı törende Alman üst tütbe subaylar, Suriye Heyeti, Erkan-ı Bahriye Reisi Vasif Bey, birçok üst düzey yetkili ve çok sayıda vatandaş hazır bulundu[3]. Müstecip Onbaşıya madalya takdim edilen tören adeta itilaf devletlerine karşı bir boy gösterisi şeklinde sunuldu. Tören sırasında Turquoise denizaltısının ismi de Müstecip Onbaşı Denizaltısı olarak değiştirildi. Törene ait haber ve fotoğraflar Osmanlı basınında manşet haber niteliğinde detaylı ve övgü dolu olarak takdim edildi.
Törenin ardından denizaltı Asker Ailelerine Yardım Cemiyeti tarafından halkın ziyaretine açılarak kazanılan zaferin daha geniş kitlelere ulaşması sağlandı.
Osmanlı Devleti ve ordu yetkilileri Müstecip Onbaşı sayesinde alınan başarıyı kutlarken Fransa’da ise 3 Kasım tarihinde yayınlanan gazetelerde Turquoise denizaltısının batırıldığı yönünde haberler yayınlanmaktaydı.. Fransa Deniz Kuvvetleri Komutanlığı denizaltının esir alındığını kamuoyundan saklamak istiyordu. Fakat 4 Kasım da yayınlanan gazeteler Alman haber kaynaklarına dayanarak denizaltının Osmanlı ordusu tarafından esir alındığını yazmaktaydılar. Çanakkale Cephesinde denizaltılardan beklentileri yüksek olan itilaf devletleri beklediklerini bulamamışlardı.
Savaş sonuna dek Osmanlı ordusu ve Alman mühendisler tarafından incelenip gerekli bakımın yapılaması için girişimlerde bulunulan denizaltı maalesef ki aktif olarak kullanılamadı. Sadece Karadeniz de görev yapan Alman Denizaltılarının şarj edilmesi işlerinde kullanılabildi.
Çanakkale’de Müstecip Onbaşı’nın top atışı ile esir alınan denizaltının Türklerin elinde bulunması Fransızların oldukça gücüne gitmiş olsa gerek ki Cihan harbinin bitmesinin ardından apar topar kaçırılarak 1 Temmuz 1919 günü bir römorkör yardımı ile denizaltının imal edildiği Fransa’da ki Toulon tersanesine götürüldü. Mondros Ateşkes anlaşmasının şartlarının bahane edilmesi ile kaçırılan denizaltı 5 Nisan 1920 günü Fransa gazetelerinde yayınlanan ihale ilanı ile hurda olarak satışa çıkarıldı ve 20 Nisan 1920 günü satıldı.
Denizaltıdan ise bize sadece bugün İstanbul denizcilik müzesinde sergilenen Müstecip Onbaşı’nın atışı ile isabet alan Periskopu kaldı.
Çanakkale Savaşları gibi Türk tarihinin dönüm noktası kabul edilen bir var olma mücadelesi içerisinde göstermiş olduğu başarı nedeni ile Müstecip Onbaşı unutulmaması ve asla unutturulmaması gereken bir değerimizdir. Bugün Yenişehir’de gelenek haline gelen her yıl Eylül ayı içerisinde Gaziler Günü münasebetiyle Müstecip Onbaşı resmi törenle anılmakta. Bir kaç yıldır bir grup doğasever mart ayı içerisindeki Çanakkale Haftasında Müstecip Onbaşı adına etkinlik düzenlemekte. Yenişehir’in Yenigün Mahallesinde Müstecip Onbaşı’nın adının verildiği bir caddemiz bulunmakta. Kendi köyünde bulunan okul Müstecip Onbaşı adına tabelanmış durumda.



[1] Tahtalbahirden Denizaltıya Çağın Vurucu Gücü, Otto Hersing, çev: Bülent Erdemoğlu, İşbankası Yayınları, İstanbul 2007
[2] Turquoise Denizaltısı Nusret’e de Çarpmıştı, Tunca Örses, Atlas Tarih Çanakkale Özel Sayısı, Nisan-Mayıs 2015, sayı: 33, s:108
[3] Harp Mecmuası, Teşrinisani 1331 / Aralık 1915, Sayı:2

YENİŞEHİR KİTAPLARI


Kişilerin yakın çevrelerinde olan olaylara karşı tutumu ile genel alanda meydana gelen olaylara bakış açılarında her zaman farklılıklar görülür. Özellikle yakın çevremizde yaşanan ya da yaşanmış olanlar daha da bir dikkatimizi çeker. Durum tarih konusunda da bu şekilden öte değildir. Birçoğumuz genel tarihi sıkıcı görürken söz konusu yakın çevremizin tarihi olduğu vakit konulara farklı bir ilgi ile yaklaşırız. Aslında bunun nedeni yerel tarihte kendimizden, ailemizden, bildik tanıdık çevremizden bir şeyler ile karşılaşmış olmamızdır.
Tarih bizim geçmişle aramızda bir köprü, geleceğe baktığımız da bir ufuktur aslında. Geçmişle olan köprülerimiz ne kadar sağlam kurulursa; geleceğe attığımız adımlarda o derece sağlam olur.
Her gün daha fazla göçe sahne olan yaşadığımız kentlerde özellikle son dönemlerde farklı kültür, farklı geçmişten gelen insanlar ile iç içe yaşamaya başladık. Bu aşamada tarihimize olan bağımızı kopardığımız takdirde geçmişteki ananemiz, kültürümüzün dejenerasyona uğraması kaçınılmaz bir durumdur. Geçmişimizi görebilmemizde gerek ailemiz, gerek mahallemiz gerek şehrimizden başlayan yerel tarihimizi bilmekten geçer.
Biz Türkler tarih yapmak kadar tarih yazmakta her ne kadar üst çıtalarda olmasak da son dönemlerde yapılan çalışmalar bu alanda umut vermektedir. Yenişehir yerel tarihini ortaya çıkması amacıyla on - on beş yıl öncesine kadar ciddi çalışmalar yapılmamış olmasına rağmen bugün bu alanda ki kaynak sayıları her geçen gün artmaktadır.
Yerel tarihin genel tarih ilmine bir basamak olduğunu düşünerek gelecekte daha detaylı araştırmalara girişecek olan araştırmacılar için ve kentini çevresini yakından tanımak isteyenler için Yenişehir konulu kitapların tanıtımını yapmak ve bir şehir kaynakçası oluşturabilmek açısından gelin Yenişehir için yazılan kitaplara göz atmaya çalışalım.
Yaşı 40'in üzerinde olan ve Yenişehir'de okuyan birçok öğrencinin o yıllar için tek Yenişehir kitabı olarak bildiği bir kitap. Yenişehirli öğretmenlerin 1961 yılında "Yakın Çevrenin İncelenmesi" konusunu kendilerine görev olarak üstlenmeleri ve o tarihte Yenişehir'de bulunan ilköğretim müfettişi M. Ekrem Taşkın'ın teşvikiyle başlar. 1963 yılında Öğretmenler Derneği yayınlarından 1 no'lu kitap olarak yayınlanır. 48 sayfadan ibaret olan "Yenişehir" kitabı İstanbul'da Sıralar Matbaasında 5.000 adet bastırılır ve ilçedeki tüm öğrenci ve halka satışı yapılır. Kitabın coğrafya metinlerini Sabri Günay, Mustafa Akıncı, Osman Yaşar, tarih metinlerini Macide Şarman, Özdemir Şarman, Arif Oruç, tarihi şahsiyetler metinlerini Piri Ateş, Fuat Cingil, tarihi eserler metinlerini Sadettin Semizoğlu, Halil Güler, Kamil Sezer, Gülsen Gençoğlu, komşu kasaba ve şehirlerle ilgili iktisadi ve zirai durum metinlerini Mustafa Efe, Mehmet Güler, Mehmet Erim, Milli Eğitim metinlerini Tahsin Bölüm, toplumsal hayat metinlerini Fuat Cingil, Arif Oruç, H. Hüseyin Şahin, foklar metinlerini Reha Dayal yazar. 55 yıl önce idealist öğretmenler tarafından hazırlanıp yayınlanan bu kitap uzun bir dönem Yenişehir hakkında tek kaynak kitap olma özelliğini taşır.
Yenişehir hakkında hazırlanıp basılan ilk kitaptan otuz iki sene sonra yine idealist emekli bir öğretmen olan Özdemir Şarman tarafından 1996 yılında yeni bir çalışma yayınlanır. Kendisini Yenişehir çalışmaları ile hatırlayacağımız Özdemir Şarman’ın “Tarihte Yenişehir” isimli kitabı Ata Ofset Matbaacılık'dan 124 sayfa olarak okuyucu ile buluşur. Bir tarihçi olmamasına rağmen gönlündeki Yenişehir sevgisini şehir araştırmalarına yönlendiren Şarman’ın bu kitabı ile yerel tarih araştırmaları da bir ivme kazanmış olur.
Özdemir Şarman’ın ikinci kitabı Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun 700. yılı kapsamında 2001 yılında yayınlanır. Yayınlandığı dönem açısından yerel tarih bazında önemli derece de bir kaynak olarak kütüphanelerimize giren “Bursa Yenişehir 1301-2001” isimli bu kitap 115 sayfa olarak Minevra Ofset tarafından basılır.


2002 yılında Bursa araştırmaları ile adından çokça bahsettiren, Bursa tarihi dendiğinde adını mutlaka duyduğumuz Raif Kaplanoğlu tarafından hazırlanan “Yenişehir Köyleri” isimli kitap yayınlanır. Kaplanoğlu tarafından Eylül-2001 tarihinde yayınlanan “Bursa Ansiklopedisi I (Yer Adları)” isimli kitapta yer alan Yenişehir köylerinin tarihçelerinin bir araya toplanıp yayınlanması ile oluşan kitap merkezi Orhangazi’de olan Avrasya Etnografya Vakfı Yayınlarından 40 sayfa olarak çıkar. Yenişehir köylerinin tarihçesi için ciddi bir çalışmanın oluşturduğu kitap tam anlamıyla bir başucu eserdir.
2004 yılında aslen Osmaniye Köyü’nden olan Bursa Tapu Sicil Müdürlüğünden emekli olan 1915 doğumlu Hüseyin Kaplan tarafından hazırlanan “Hayatım ve Hatıralarım” isimli bir kitap özel ve sınırlı sayıda baskısı ile yayınlandı. 93 göçmeni muhacir bir ailenin Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda yaşadıklarını konu  alan kitap döneminin Yenişehir’inde bilinmeyen birçok konuya da kaynak olabilecek niteliktedir. Yenişehir araştırmalarına gönül veren Ali Bilgiç tarafından yayına hazırlanan kitap 146 sayfadan oluşmaktadır.
2007 yılında ise Yenişehir kitaplığı üç eser birden kazanır. Yayınlanan ilk kitap gazeteciliğinin yanında fotoğraf sanatçılığı, roman ve öykü yazarlığında da adından bahsettiren Gürhan Adana’nın eseri olur. Kozan Ofset tarafından 218 sayfa olarak basılan “Yenişehir Günlüğü” isimli kitap da öyküsel bir dille ele alınan konular gözlem yeteneği üstün bir gazeteci tarafından yazılarak yakın tarihe ışık olacak önemli bir eser meydana getirilir.
2007 yılının ikinci kitabı Gazeteci ve tarihçi yazar Yılmaz Akkılıç tarafından hazırlanarak okuyucu ile buluşan “Bir Mühendisin Anıları – Mehmet Beysel” olur. 1927 doğumlu olan Mehmet Beysel’in hayatı ve hatıralarını konu alan kitap Cumhuriyetin ilk dönemlerindeki Yenişehir’i anlatması bakımından Yenişehir tarihine ışık tutmaktadır. Rota Ofset tarafından basılan kitap 252 sayfadan oluşmaktadır.
2007 yılının son kitabı Ekim ayında İlhan Aşkın tarafından yayınlanır. 1983 ve 1987 genel seçimlerinde Bursa milletvekili seçilen ve 1990’lar da bir süre Devlet Bakanlığı görevi de yapan İlhan Aşkın’ın hayatı ve hatıralarını konu alan “B. Yenişehir’den TBMM’ye, İlhan Aşkın – İlk Milletvekili ve Bakan” isimli kitap Güncel Yayıncılık tarafından 240 sayfa olarak basılıp okuyucuya sunulur. Aşkın ailesinin hatıraları ile Cumhuriyetin kuruluş yılları ve ilçenin siyasi hayatı hakkında olan anlatımları ile dönemine açıklık getiren kitap gerek anlatıları ve gerekse fotoğrafları ile şehir belleğinde yer almış olur.

2010 yılında Tarih Öğretmeni ve Araştırmacı – Yazar Salih Erol tarafından Akbıyık Köyü’nün 1844 yılına ait Temettuat
Defteri Osmanlı Türkçesinden çevrilerek günümüz Türkçesi ile yayınlandı. “Akbıyık Köyü 1844” ismi ile yayınlanan kitap Yenişehir Ata Matbaa tarafından 60 sayfa olarak basıldı. Köye ait Temettuat Defteri ile 1844 yılı Akbıyık Köyünü mercek altına alan kitapda Akbıyık Köyü hakkında da değerli bilgiler bulunmakta.
2010 yılında Bursa’da Aziz Elbas ve Ahmet Erdönmez Koordinatörlüğünde kurulan Bursa Araştırmaları Merkezi’nin Yenişehir’in Yarhisar, Çiçeközü, Akbıyık köylerine yaptıkları kültür gezisinin ardından yayınladıkları “Bursa Araştırmaları Merkezi Kültür Gezileri – Yarhisar, Çiçeközü, Akbıyık, Tekke Köyleri ve Yenişehir” isimli kitap Bursa Kültür A.Ş. tarafından okuyucu ile buluşturuldu. Gezi notlarından ve geziye ait fotoğraflardan oluşan kitap alanında uzman tarihçi ve arkeologlar tarafından
kaleme alınmış makalelerden oluşmakta. Bahsi geçen yörelerin tarihini irdeleyen kitap 104 sayfa olarak yayınlanmıştır.
2011 yılında Yenişehir’de kitaplaşma açısından tam bir zenginlik yaşandı. Kaymakamlık tarafından da ivme kazandırılan Yenişehir’in belleğinin oluşturulması çalışmaları kapsamında dört kitap yayınlanırken toplamda yedi kitap kent belleği kütüphanesinde yerini aldı.
2011’de yayınlanan ilk kitap; eski fotoğrafları iyi ve doğru bir şekilde okuyabilen, güçlü hafızası ile mekân ve bireyleri analiz edebilen Turgut Yüce tarafından yayınlandı. 70 yıla yakın bir Yenişehir tarihini arşivlere kazandıran “Yenişehir Belleği” isimli kitap Yenişehir İlçesi Merkez ve Köylerini Güzelleştirme Derneği Yayınları tarafından okuyucu ile buluşturuldu. Fotoğraf ve fotoğraflara ait anlatımlardan oluşan kitap 192 sayfa olarak yayınlandı. Çalışması ile yerel tarihe farklı bir soluk kazandıran Turgut Yüce’nin bu kitabı toplumun her kesimi tarafından beğeni ile okundu.
2011 yılının ikinci kitabı; Akademik çalışmaları ile de adından bahsettiren Salih Erol’dan geldi. “Hüdavendigâr Vilâyet Salnâmelerinde Yenişehir Kazası 1870-1927” ismi ile yayınlanan kitap da Yenişehir İlçesi Merkez ve Köylerini Güzelleştirme Derneği Yayınları tarafından 416 sayfa olarak basıldı. Bir dönem Yenişehir’e bağlı İznik ve Yarhisar nahiyelerini de kapsayan kitap 1870 yılı ile 1927 yılı arasında ki Yenişehir’e ışık tutması açısından oldukça değerli bilgiler barındırmakta.
2011 yılının üçüncü kitabı; yıllarını gazeteciliğe vermiş, Yenişehir tarihi gönüllüsü şair ve yazar Ali Bilgiç tarafından yayınlandı. Semih Ofset tarafından 96 sayfa olarak yayınlanan kitap yine Yenişehir İlçesi Merkez ve Köylerini Güzelleştirme Derneği Yayınları tarafından okuyucu ile buluşturuldu. “Yenişehir’in Efsanevi Din Adamı Yeşil Hoca” ismini taşıyan kitap 1859 doğumlu olan Yeşil Hoca olarak tanınan Muhammed Necati Simavi’nin hayatını konu almakta.
2011 yılında Yenişehir Kaymakamlığı aracılığı ile kurulan Yenişehir İlçesi Merkez ve Köylerini Güzelleştirme Derneği Yayınlarının son kitabı Öğretim Görevlisi Ülkü Küçükkurt tarafından yayınlandı. 144 sayfadan oluşan “Bursa’nın Yenişehir İlçesi Gökçesu-Barcın Köyünde Çeyiz Sandığı ve Çeyiz Sandığında Oyalar” isimli kitap Yenişehir’de Halk Bilimini aydınlatması adına kütüphanelerimizde yerini aldı. Öğretmen olan Gökçesu’lu bir anne ve yine öğretmen olan Barcın’lı bir babanın kızı olan Ülkü Küçükkurt Barcın ve Gökçesu Köylerine ait gelenek görenek ve el sanatlarının yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılabilmesi adına önemli ve değerli bir eseri kütüphanelerimize kazandırmış oldu.
2011 yılında şehir belleğinin yayınlanan diğer bir kitabı Gazeteci – Yazar Gürhan Adana tarafından hazırlanan “Yenişehir Yazıtı” isimli kitap oldu. Star Ajans tarafından 224 sayfa olarak yayınlanan kitap da öyküsel bir dille ele alınan konular yerel tarih araştırmacılarına kaynak olacak değerde bilgiler barındırmakta. Gürhan Adana tarafından çeşitli tarihlerde gazetelerde yayınlanan gözlemci haberciliğe dayalı belgesel niteliğindeki haberlerden oluşan kitap içerik ve fotoğraflarıyla gayet doyurucu ve öykü tadıyla bir çırpıda okunuveren bir eser.
2011 yılının diğer bir kitabı yazdıklarıyla bir devre not düşen Osmaniye Köyü’nün çınarı merhum Hüseyin Kaplan’dan gelir. “Bursa – Yenişehir Osmaniye Köyü’nün Tarihçesi” isimli kitap Ali Bilgiç tarafından yayına hazırlanıp sınırlı sayıda özel baskı yapılır. 64 çift sayfadan oluşan kitap Osmanlı Türkçesi ve günümüz Türkçesi ile yayınlanır. Osmaniye Köyü’nün kuruluşu, tarihine, Kurtuluş Savaşı dönemine ve Cumhuriyet dönemine ait önemli bilgilerin yer aldığı kitap Yenişehir kitaplığında yer bulur.
2011 yılının son kitabı; Gün Medya Grup Gazete Matbaacılık tarafından sunulur. “Fotoğraflarla Yenişehir Tarihi” isimli kitap 96 sayfadan oluşurken Yenişehir’in çeşitli yerlerine ait bir zengin bir fotoğraf koleksiyonun okurlara sunmaktadır.
2014 yılı da tıpkı 2011 yılı gibi Yenişehir kitaplığı açısından verimli bir yıl oldu. 2014 de Yenişehir kitaplığı üç eser kazandı. 2014 yılında yayınlanan ilk kitap Tarihçi – Yazar Salih Erol’a ait. Erol 2014 yılının başlarında “Belgeler Işığında Koyunhisar Zaferi ve Aydoğdu Bey” isimli çalışmasını okuyucu ile buluşturdu. Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesine çıkmasında önemli bir yeri olan Koyunhisar zaferi ve bu zaferde şehit düşen Osmangazi’nin yeğeni Aydoğdu Bey’i konu alan kitap belgeler ile ele alınarak değerlendirilmiş. 68 sayfadan oluşan bu kitap Koyunhisar Muhtarlığının desteği ile okuyucu ile buluşmuş.
2014 yılı 25 ve 27 Ekim tarihleri arasında Yenişehir Belediye başkanlığı tarafından organize edilen “Tarihten Günümüze Yenişehir Sempozyumu” şehir tarihi açısından oldukça verimli ve tatminkâr geçti. Sempozyum boyunca ele alınan tebliğler ve makalelerin oluşturduğu Sempozyum Bildiri Kitabı ise Uludağ Üniversitesi tarafından yayınlandı. 502 sayfadan oluşan kitap Yenişehir yerel tarihi, kültürü  ısından oldukça önemli bir kaynak niteliği taşımaktadır.

2014 yılının son kitabı Aralık ayında Gürhan Adana tarafından yayınlandı. Star Ajans’tan basılan 210 sayfadan oluşan kitap Adana’nın önceki kitapları gibi gazetelerde yayınlanmış haber seçmelerinden oluşmakta. “Yenişehir Defteri” ismini taşıyan kitap Adana’nın daha önce yayınlanmış kitapları ile aynı tarzda yazılmış. Gözlemci gazeteciliği ile konuları okuyucu sıkmadan öyküsel bir dille anlatan kitap tarihe de bahsettiği konularda not düşmekte.
2015 yılında yayınlanan kitap Yenişehir’in Çanakkale Kahramanı Müstecip Onbaşı’yı konu almakta. İsmail Bilgin tarafından kaleme alınan “Denizaltıyı Vuran Kahraman” olarak isimlendirilen kitap 78 sayfadan oluşmakta. Çocukların tarihi öğrenebilmesi açısından resimli öykü kitabı olarak hazırlanan kitap Erdem Çocuk Yayınları tarafından yayımlanmış.
Geçtiğimiz günlerde Yenişehirli Araştırmacı – Yazar Nurettin Baydur tarafından “İlk Başkentimiz Yenişehir ve Bursa” isimli kitap yayınlandı. Kitap elimize ulaşmadığı için içerik hakkında her hangi bir şey yazamadık. Uzun bir dönemdir çalışmalarından haberdar olduğumuz kitabı merakla beklediğimizi bildirmek isterim.
Bunlar Yenişehir hakkında basılı olan kitaplar. Bir de değinmemiz gereken kitap formatında olan emek harcanıp hazırlanan basılı olmayan kitaplar mevcut. Bunlardan ilki “Mollaoğlu Ali Üzüm’ün Hatıratı” isimli eser. 1884 ile 1955 yılları arasında yaşamış olan Ali Üzüm hatıratında Osmanlı Devleti’nin son dönemlerini ve Kurtuluş Savaşı dönemlerini ele almış. Özellikle Kurtuluş Savaşı ile ilgili verdiği bilgiler şehir tarihi için çok değerli. Geçmiş yıllarda Yenişehir Gazetesinde yazı dizisi olarak verilen eser Ali Bilgiç arşivinde yer almakta.
Diğer bir basılı olmayan kitap ise 1991 yılında dönemin kaymakamı Selçuk Botsalı talimatıyla İzmirli Sanat Tarihçi Ersal Yavi’ye hazırlattırılan “Bursa Yenişehir” isimli kitaptır. Çalışmasını tamamlayıp yayın aşamasına getiren Ersal Yavi’nin bu kitabı ne yazık ki yayınlanamadı. Yayın haklarını Ali Bilgiç’e devreden Ersal Yavi’nin bu eseride okuyucu ile buluşmayı beklemektedir.
Basılmayan diğer bir eser ise birçoğumuzun İngiliz Mehmet olarak bildiğiMehmet Göktekin tarafından hazırlanan “Osman Gazi ve Yenişehir” isimli kitaptır. 1900 doğumlu olan Mehmet Göktekin; 1970’li yıllarda gerek tarihe olan ilgisi gerekse de etrafının teşviki ile Yenişehir tarihi hakkında çalışmalara başlamış. İki cilt olarak hazırlanan kitap 1990-92 yılları arasında Ali Bilgiç tarafından baskıya hazırlanmış fakat varislerin anlaşamaması nedeniyle basılamamıştır.
2018 yılının Ocak ayında Sabancı Üniversitesin de Doktora tezini veren Fatma Melek Arıkan’ın İngilizce olarak hazırladığı “Periphery” in the Heartlands: Yenişehir ve İznik, 1863-1909” (Çeviri: Merkezdeki Çevre: Yenişehir ve İznik 1863-1909) isimli eser döneminin ilk kez okuyucusu ile buluşmuş birçok olayını içermesi açısından hem Türkçeye kazandırılmalı hem de şahsi görüşüm muhakkak ki basılı eser olarak yayınlanmalıdır.
Yenişehir’in kitaplaşma açısından ne kadar şanslı bir ilçe olduğu yukarıda değindiğimiz kitaplardan da anlaşılmakta. Bundan elli yıl kadar önce yazılı bir kaynağı bulunmayan Yenişehir’de bugün birçok kaynak kitap mevcut. Daha bunların içerisine 2008 yılı Ekiminde yayına başlayan 2011 Ağustosuna kadar yirmi dört sayı yayınlayan “Memleket Yenişehir” dergisini, 2003 yılı Haziranında Yenişehir özel sayısı olarak yayınlanan “Bursa Defteri” dergisini katmadık. Özellikle Sahipliğini, sorumlu ve yazı işleri müdürlüğünü Ayhan Alpoğuz’un yaptığı derginin içeriğinde yer alan makaleler Yenişehir kaynakçası için oldukça göz doldurur nitelikte.
Yalnız burada Ali Bilgiç tarafından Eylül 2009 tarihinden beridir yayınlanan Yenişehir e-gazeteden bahsetmeden geçebilmek mümkün değil. E-gazete olarak neredeyse 100. sayısına ulaşmak üzere olan aylık yayınlanan gazete olmaktan ziyade aslında tam bir Yenişehir Ansiklopedisi niteliğinde. Yenişehir araştırmacıları için ileride çok değerli bir eser niteliğini taşıyacağından kesinlikle eminim.
Tüm bu basılı veya basılı olmayan eserlerin yanında bir de burada değinilmesinde yarar bulduğum çalışma aşamasında olan eserlerdir.
Bu eserlerin en başında mazide kalan fotoğrafların çözümlenmesinde ki ustalığını hepimizin yakından bildiği Turgut Yüce’nin Yenişehir esnaf ve meslek dalları hakkında hazırladığı kitap var. Şu günlerde kitabın mizanpajını ben yapmaktayım. Kitabın en kısa zamanda okuyucu ile buluşacağını umuyorum.
Diğer bir çalışma ise Salih Erol’un Yenişehir Tarihi ile ilgili olarak hazırladığı derinlemesine bir çalışmanın eseri olacak kitap. Uludağ Üniversitesi öğretim görevlisi hemşehrimiz Prof Dr. Doğan Şenyüz hocamın teşvikleri ile hazırlanma aşamasında olan kitabı merak ile beklemekteyiz.
Diğer bir çalışma yine Salih Erol tarafından hazırlanan 19. Yüzyılın başlarında Yenişehir’de oldukça önemli bir şahsiyet olan Ethem Paşa konulu kitap. Bu kitabın da en kısa sürede okuyucu ile buluşmasını umarız.
Osman Gazi’nin kayınpederi olan Şeyh Edebali’nin bir sözü vardır bilirsiniz aslında; “Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın, nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın”. İşte bu yüzdendir tarihe olan gereksinimimiz.
Geçmişi unutmadan, gelecekte kim olduğumuzu bilerek yaşamak dileğimle…

İZMİR'İN İŞGALİ VE YENİŞEHİR ÇEVRESİNDEKİ PROTESTOLAR


Uzun yıllar boyu üç kıta da hüküm süren Osmanlı Devleti 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyıl başlarında toprak kaybetmeye başlayınca; Avrupa Devletleri nazarında “Hasta Adam” olarak adlandırılmaya başlanmıştı.
XX. yüzyılın başlarında Avrupa’da baş gösteren buhranlar, sömürge arayışları, ekonomik rekabetler, silahlanma yarışları ülkeleri adım adım bir cihan harbine doğru götürmekteydi. 1914’de çıkan harbe kısa zaman içerisinde Osmanlı Devleti de dâhil olmuş. İtilaf Devletleri olarak adlandırdığımız İngiltere, Rusya ve Fransa’ya savaş başladıktan sonra dâhil olan İtalya ve Yunanistan’a karşı savaştığımız Cihan harbinde İttifak devletleri olarak adlandırdığımız Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan’ın yanında savaşa giren Osmanlı devleti savaştan yenik olarak ayrıldı.
Cihan harbinde sonlara yaklaşıldığında Osmanlı Devleti’nin müttefikleri olan Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan savaşı daha fazla sürdüremeyecekleri kanısına kapılmışlardı. Önce Bulgaristan savaştan çekildiğini açıkladı. Bulgaristan’ı Almanya ve Avusturya-Macaristan takip etti. İstanbul Hükümeti İttihat ve Terakki Fırkası yönetimi yenilgiyi kabul etmiş olarak mütareke talebinde istemekteydiler.
30 Ekim 1918 günü imzalanan Mondros Mütarekesi hemen ertesi günü yürürlüğe alındı. 25 maddeden oluşan mütarekenin 7. maddesi ile bir tehdit karşısında stratejik noktaları işgal etme hakkının verilmesiyle tarihteki diğer antlaşmalara bakıldığında olağan bir durum değildi. Bu durum Osmanlı devletinin daha barış antlaşması bile beklenilmeden anlaşma devletlerince parçalanıp paylaşılacağının göstergesi olmuştu.
Nitekim Osmanlı Devletinin sahip olduğu topraklar savaş ganimeti olarak paylaşılmaya başlanmıştı. Mütarekenin henüz mürekkebi dahi kurumadan 13 Kasım 1918 günü İstanbul’a giren İtilaf devletleri denetimi ellerine geçirmeye başlamışlardı bile.
zmir'in işgaline tanıklık etmiş olan İtalyan asıllı ressm Vittoro'nun işgali anlatan tablosu.
İzmir'in işgaline tanıklık etmiş olan İtalyan asıllı ressm Vittoro'nun
işgali anlatan tablosu.
Yunanistan da savaşa girmesinin amacı olan ve savaşın kazanılmasından dolayı savaş ganimetini alma peşine düşmüştü. Yunanlıların gözü İzmir ve çevresindeydi. 1917 yılında yapılan gizli bir anlaşma ile İzmir ve çevresi İtalyanlara bırakılmıştı. Fakat geçen süreç içerisinde İngiliz ve Fransızlar bu anlaşmayı geçersiz saymışlardı.[1] Anadolu’da güçlenecek ve böylelikle Doğu Akdeniz’de söz sahibi olabilecek bir İtalya; İngiltere ve Fransa’nın yayılımcı politikaları için tehdit oluşturabilirdi. Oysaki bu tehdit geçmişten bu yana bölge için fantastik umutlar besleyen Yunanistan ile bertaraf edilebilirdi.
Ocak 1919 tarihinde gerçekleşen Paris Barış Konferansında Ermeni ve Rumlardan bulundukları bölgelerde çoğunluklarını ispatlamaları gerekliliği kabul edilince Yunan Devletinin İzmir İşgalinin önü tamamen açılmıştı. Yalan ve gerçek dışı beyanlar ile İzmir’de ki Rum nüfusu abartılmış İzmir’in Yunan ordusu tarafından işgaline usulsüz kılıflar bulunmuştu.
13 Mayıs 1919 tarihinde Midilli’ye kadar gelen Yunan Donanması 15 Mayıs 1919 günü sabahı İzmir şehrini işgal etmeye başladılar. İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi ve işgal sırasında çıkan olaylar felaketin büyüklüğünü tüm ulusun hissetmesine sebep oldu. İzmir’in işgali tüm Anadolu’yu derin bir hüzne boğmuştu.
Anadolu halkı yıllar boyunca cepheden cepheye koşmuş, uzun yıllar boyunca vatan aşkı uğruna cepheye kan pompalamıştı. Anadolu’da şehidi, gazisi olamayan hane yok denecek kadardı. Uzun savaş yıllarının yorgunluğu Anadolu insanının sırtında onu fakirliğe sevk ederken; cihana nam salmış, yıllar boyu uçsuz bucaksız topraklarda hüküm süren Osmanlı Devleti yerine Anadolu’da sıkışıp kalmış bir ulus kalmıştı. Halk kelimenin tam anlamı ile bitkin, gelecekten tamamen ümitsiz, yoksul ve bitap haldeydi.
İzmir’in işgali Anadolu’nun hemen her yerine 15 Mayıs sabahı İzmir Redd-i İlhak Heyeti’nin çektiği telgraflarla duyurulmuştu;
“İşgal başladı. İzmir ve mülhakatı ayakta ve heyecandadır. İzmir son ve tarihi gününü yaşıyor. Son ümidimiz milletimizin göstereceği mukavemete bağlıdır. Mitingler yaparak, telgraflarla her yere başvurunuz. Vatan ordusuna iltihaka hazırlanınız. Vekâr ve sükûnetinizi muhafaza ederek, kimsenin incinmemesine dikkat edilmelidir…”[2]
Mütarekenin ardından özellikle İstanbul basınına uygulanan sert sansürler nedeniyle olup bitenden pek fazla haber alamayan halkın yaşananlardan haber alabilmesi özellikle gönderilen bu tür telgraflar sayesinde olmaktaydı.
 İzmir'in İşgali 15 Mayıs 1919
İşgalin haberini alan Anadolu halkı derin bir hüzne bürünmüş kasabalarda, köylerde meydanlara akın etmeye başlamıştı. Eşraftan ileri gelenler nutuklar verirken, halk yaşananları protesto ediyordu.
İzmir’de Anadolu Gazetesinin matbaasında[3] toplanan Redd-i İlhak Heyeti mensupları 16 Mayıs sabahına dek İzmir’de yaşanan olayları Anadolu’ya aktarmak için telgraf çekmeye devam etmekteydiler.[4] Anadolu’nun içlerine ulaşan her haber yürekleri dağlarken bir taraftan da milli mücadelenin meşalesini ateşlemekteydi. İzmir’in Yunanlıların kontrolüne geçmesi yorgun, bitkin ve çaresiz halkın silkelenmesine sebep olmuştu. O güne kadar yıllardır süren savaşların yorgunluğunun yanında, yokluk ve sefaletle mücadele eden, yaşanan siyasal çatışmalardan dolayı huzursuzluğu daha da artan halk duyarlılığını bir hayli yitirmişti. İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali ise halkın kendisine gelmesinde çok önemli bir rol oynamıştı.
Türk halkını yediden yetmişe yasa boğan İzmir’in işgali acı, öfke ve nefretle karşılanmış, memleket adeta matemhane yerine dönmüştü.[5]Anadolu’nun hemen her yerinden İstanbul’da bulunan Sadaret Makamı’na ve İtilâf Devletleri temsilciliklerine protesto telgrafları yağıyor, birçok nokta da mitingler düzenleniyordu.
Yaşanan teessür ve bu teessürden kaynaklanan protestolar bölgemizde de işgalin hemen ertesi günü kendisini göstermeye başladı.
16 Mayıs günü o gün için Ertuğrul Sancağının bir kazası olan Yenişehir’den Sadaret Makamı’na çekilen ve “Umum Ahali Namına Elli imza” olarak gönderilen bir telgrafta şu ifadeler yer alıyordu:
“ Yunan kuvvetinin İzmir’imize gelmesi bütün Müslümanları kalbinden vuran bir kara haberdir. Biz adalete, hak ve adaleti vaad eden büyük devletlere güvenerek, insan ve millet olduğumuzu bilerek akıbeti gözlüyor idik. İzmir vilayetinin çoğu Müslüman ve Türk’tür. Bizler de ücra bir köseden, et tırnaktan ayrılmaz diye feryad edecek kadar kendimizi İzmir’le alâkadar görüyoruz. Metin ve sabırlı milletlere karşı merhametkâr olan büyük devletlerin siz temsilcilerine müracaat ediyor, hak ve adaleti sabır ve sükûnetle gözlüyoruz. Büyük çoğunluğu Türk olan İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali, bütün Türkleri haksızca boğazlamak demektir. Yürekten kopan bu protestomuzun büyük ve adaletli hükümetlerin insaf nazarı ve merhametlerine arz edilmesini rica eyleriz”[6]
İşgale karşı yurtta yapılan mitinglerden
Aynı gün komşu kasaba İnegöl’den de işgali protesto amacıyla Belediye Azası Mustafa ve Belediye Reisi Osman imzası ile de Amerika, İngiliz, İtalya ve Fransız siyasi temsilciliklerine bir telgraf gönderilir;
“Amerika, İtalya, İngiliz, Fransız Siyasi Temsilcilerine:
İzmir’in Yunan askeri tarafından işgali, İnegöl halkını heyecanlandırmış ve bunu protesto etmek üzere büyük bir miting akd olunmuştur. İtilaf Devletlerinin adalet ve hakkaniyete emin olan halk böyle kabul edilmesi mümkün olmayan bir kararın düzeltilmesini İtilaf Devletleri mümessillerinin insaniyetinden bekliyoruz. Çoğunluk nüfusunun hukukunun teslim edileceği ve korunacağı kanaatindeyiz.”
Belediye Azası Mustafa, İnegöl Belediye Reisi Osman[7]
İşgalden üç gün sonra 18 Mayıs günü Bursa’da büyük bir miting tertiplendi.[8] Tophane’de gerçekleştirilen mitingde siyah bayraklar ile İzmir işgali protesto edildi.  Bursa mitingi ile aynı gün İnegöl’de beş bin kişinin katıldığı bir miting yapıldı.[9]
Bursa ve İnegöl’de tertiplenen mitinglerden bir gün sonra Yenişehir’de de toplanan halkın bir miting düzenlediğini Yenişehir’den Sadaret Makamı’na gönderilen 19 Mayıs tarihli telgraftan anlamaktayız. Yenişehir’de yapılan protesto mitinginin ardından Belediye Reisi Mehmet Tevfik, Yenişehir Kazası Müftüsü Hüsnü; ulemâdan Abdullah, Ahmet, İbrahim, Mehmet, Faik, Mustafa Şevki, Hamdi; eşraftan Tevfik, Mustafa, Ethem Paşa, Ahmet Müstak, Hamdi, Mehmet, Hacı Mustafa, Saffet imzalı telgrafta otuzüç bin İslam nüfusuna sahip Yenişehir halkının protestosu dile getirilir.
“Sevgili İzmir’e ve İslâm diyarına karsı hükümet ve bir nazar-ı hırs-ı sedîd-i bulunan (şiddetli öfke duyulan) Yunan işgalinin ref’i (kaldırılması), Hükümet-i Mutlakaya istinaden muhafaza-i himayekârîlerine alınması istirhamına dair vakar, haysiyet ve sükûneti muhafaza etmek suretiyle Yenişehir kaza ve kura ve kasabada müctemî (toplanmıs olan) ulema, eşraf ve mu’teberan (ileri gelenler) ve eimme (imamlar) ve huteba (hatipler) ve umum ahali tarafından gösterilen galeyan ve heyecanda tezahürat-ı fevkâlade neticesinde otuz üç bin İslâm nüfus namına heyecan âmiz (heyecan verici) telgrafla bugün de Düvel-i Mu’telife ve Mu’azzama Mümessil-i Siyasîlerine protestonâmeler kesîde kılındıgından (çekildiğinden), haysiyet-i milliyemizi muhafaza ve teskin edecek tesebbüsât ve muvaffakıyât-ı celîle-i fehîmâneleri temenniyâtıyla is’ar-ı bahîresine şiddetle muntazırız, ferman.”[10]
İzmir’in işgali sonucunda özellikle Ermeni ve Rum tehlikesine karşı Anadolu’da direniş fikri uyanmış, ülkenin batısında ve başkent İstanbul’da kamuoyunun harekete geçmesi kolaylaşmıştı.[11] Ülkenin her köşesinde protestolar yapılırken İstanbul basını da sansür kalkanını İzmir haberleri ile aşmaya başlamıştı. Hemen her gazete İzmir’de yaşayan Müslüman, rum ve ermeni nüfuslarını manşetlerine taşıyarak İzmir’in işgalinin uluslar arası hukuka uymadığını beyan etmekteydi. İşgalin ertesi günü 16 Mayıs’ta İstanbul Hükümeti tarafından görevlendirilerek Samsuna hareket eden Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs günü Samsun’a varmasının ardından Milli Mücadele’yi başlatmış oldu.




[1] İzmir’in İşgalini Protesto Amacıyla İstanbul’da Düzenlenen Mitinglerin Türk Romanındaki Yankıları, Gökay DURMUŞ, Südat Dergi, Bahar 2017 Sayısı, s. 163
[2] Türk İstiklâl Harbi (Batı Cephesi 15 Mayıs – 4 Eylül 1919), Cilt: 2, Kısım: 1, Genel Kurmay Harp Dairesi Resmi Yayını, Ankara, S. 63
[3] Milli Mücadele, Ulusal Kurtuluş Savaşı, Sebahattin SELEK, Örgün Yayınlar, 1. Cilt,  s.154, 155
[4] Kurtuluş Savaşı Günlüğü, Zeki SARIHAN, I. Cilt, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1993, s.243
[5] Milli Mücadele’de Bilecik Yöresi, Zeliha KOCA, Dumlupınar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Kütahya-2010, s.29.
[6] İşgal ve Protesto, İzmir’in İşgali İle İlgili Protesto Telgrafları 15 Mayıs 1919 – 30 temmuz 1919, Haluk SELVİ, Değişim Yayınları, İstanbul 2007, s. 161.
[7] Hadisat Gazetesi’ne Göre Milli Mücadelenin Başlangıç Devresi, İbrahim EĞİLMEZ, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Mayıs 2006, s.141.
[8] Kurtuluş Savaşı’nda Bursa, Yılmaz AKKILIÇ, Akkılıç Kütüphanesi Yayınları, Bursa 2008, Birinci Kitap s. 49
[9] Bursa Defteri Dergisi, Sayı: 7, Eylül 2000, Yılmaz Akkılıç Panel Konuşması Metni, s. 19
[10] İşgal ve Protesto, İzmir’in İşgali İle İlgili Protesto Telgrafları 15 Mayıs 1919 – 30 temmuz 1919, Haluk SELVİ, Değişim Yayınları, İstanbul 2007, s. 161.
[11] Eric Jan Zürcher, Millî Mücadelede İttihatçılık, Birinci Basım, Çeviren: Nüzhet Salihoğlu, Bağlam Yayınları, İstanbul 1987, s.198

YENİŞEHİR KAYMAKAMLARI


Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 123. maddesinde devletin idaresi merkezden yönetim ve yerinde yönetim esaslarına dayandırılır. Merkezi yönetimin altında il ve ilçe yönetimleri bulunur.

Osmanlı Devletinin kuruluşundan günümüze dek çeşitli adlarla adlandırılan merkezi ve yerel yönetimlerin yapısı farklılık gösterse de günümüzle hemen hemen aynı kurallar içerisinde olduğunu söyleyebilmemiz mümkündür. Zaman içerisinde Sancakbeyleri Valilere, Kadılar Kaymakamlara dönüşmüş olsa da yapı itibariyle aynı temel üzerine oturmuş bu birimlerin arasındaki farklar fazla değildir.
3 Kasım 1839 tarihinde sadrazam Mustafa Reşit Paşa tarafından okunan Tanzimat Fermanın ardından modernleşme sürecine giren Osmanlı Devleti; idari teşkilatlar ve yönetim anlayışı bakımından reformlara ihtiyaç duymaya başladığında 1864’de Vilayet Nizamnamesi hazırlıklarına başlandı. Yeni sistemin denenebilmesi uygulamanın fiilen görülebilmesi amacıyla 7 Kasım 1864 tarihinde Fuat Paşa tarafından “Teşkil-i Vilâyet” reformu yayınlandı. Yayınlanan bu reform ile Tuna Vilayeti baz alınarak merkezi ve taşra yönetimlerinin statüleri ve işlerlilikleri değiştirildi. Merkezi yönetimin altına vilayet sistemi uygulamasına gidildi.
1864 reformunun ardından Tuna Vilayetinde uygulanan sistemin işlevselliği görülerek 1871 yılında yeni bir Nizamname düzenlenerek merkezi ve taşra teşkilatlarının uygulama biçimi tüm ülkeye yaydırıldı. Merkezi yönetimin altında 27 vilayete bölünen Osmanlı Devleti yeni düzene göre örgütlendi.
1871 yılında Osmanlı Devleti taşra teşkilatlarında yapılan bu düzenlemenin ardından ilçemiz Yenişehir’in sistem içerisinde bulunduğu yere bakacak olursak; bugünkü Bursa merkezli Hüdavendigar vilayetinin, yine bugünkü Bilecik merkezli Ertuğrul sancağına bağlı bir kaza statüsünde idi.
Vilayet – Sancak – Kaza – Köy olarak sıralanan yeni sistem taşra teşkilatında Yenişehir gibi kazaların başında o güne dek “Kadı” ismi ile görev yapan kaza yöneticisi yerini “Kaymakam”lık makamına terk etmiş oldu.
Kaymakam bir kazanın günümüz tabiri ile bir ilçenin yönetim sisteminde, ilçenin genel yönetiminden sorumlu olan, yönetimi ilçede aracısız temsil eden, ilçenin en büyük yönetimsel başı, kolluk yeri yani ilçenin en yetkili devlet görevlisidir. Merkezi idare ile ilçede köprü vazifesi gören Kaymakam merkezde devletin en üst kadrosunun aldığı kararları uygulamak, merkezde en üst kadronun ilçede vekili statüsünde çalışmakla görevlidir.
İlçenin genel yönetiminden sorumludur. Hükümeti ilçede temsil eden, ilçenin en yetkin kamu görevlisidir.
Lise eğitiminin ardından üniversitelerin “iktisat”, “ekonomi”, “işletme”, “maliye”, “çalışma ekonomisi ve endüstriyel ilişkiler”, “uluslararası ilişkiler”, “kamu yönetimi”, “siyaset bilimi”, “siyaset bilimi ve kamu yönetimi”, “siyaset bilimi ve uluslar arası ilişkiler” veya “hukuk” lisans programlarından mezun olan kişilerin öğrenci seçme ve yerleştirme merkezi tarafından yapılan kamu personel seçme sınavını kazanmalarının ardından İçişleri Bakanlığı tarafından açılan Kaymakamlık sınavını kazanmaları halinde eğitime alınan kaymakam adayları üç yıl süreli stajlarını bitirmelerinin ardından kaymakam olarak atanabilirler.
1871 İdare-i Umumiye-i Vilayet Nizamnamaesinin yayınlanmasının ardından Yenişehir’de görev almış Kaymaklamlar ile ilgili bu araştırmamızda ilçede görev yapmış olan kaymakamların sıralı listesini hazırlamak için çaba sarf ettik. Mülkiye mezunlarının tanıtılması için Ali Çankaya tarafından hazırlanan “Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikte Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı”, kaymakam atamalarının yayımlandığı ilgili resmi gazete ilamları ve TBMM arşivleri baz alınarak yaptığımız araştırmamız neticesinde 1865 yılından günümüze dek görev yapmış olan altmış dört kaymakamı tespit edebildik. Vekaleten
görev yapan kaymakamları -Ocak 1976 ile Mayıs 1977 tarihleri arasında görev yapan M. Birol Güngör haricinde- baz almadık. Listede tek vekil kaymakam olan M. Birol Güngör’ün görev süresinin uzunluğunu göz önünde bulundurarak listeye dahil ettik.
Listenin hazırlanması aşamasında belki en zorlandığımız konu söz konusu isimlere ait fotoğrafların bulunması idi. Fotoğrafların önemli bir bölümüne ulaşabildik. Ulaşamadığımız fotoğrafları zaman içerisinde tamamlayabilmeyi ümit ederek çalışmamızın yayımlanma aşamasına geldiğini düşündük.
Ayrıca yapılan bu listeye ek olarak görev yapmış kaymakamların tek tek biyografilerine ulaşmaya çalıştık. Bu konuda da yarıdan çok daha fazlasının biyografisine ulaşmaya başardık.
Kaymakamlık mesleği yukarıda da belirttiğimiz gibi bir ilçenin en üst derecedeki yöneticisi anlamını taşımaktadır. Yenişehir yerel tarihi araştırılırken ilçeyi yöneten üst düzey bir görevlinin pas geçilmesi elbette ki mümkün değildir. Bu bağlamda bu çalışma ileride ki birçok çalışmanın da zemini olabilecek niteliktedir. Yenişehir’de 1865 yılından bu yana görev yapmış kaymakamlarımız aşağıdaki tablodaki gibidir.



1
Hacı Şakir Bey
1865
1872
2
İbrahim Ethem Efendi
1872
1873
3
Amil Bey
1873
1874
4
Mustafa Nazif Efendi
1874
1875
5
Mustafa Sıdkı Efendi
1875
1876
6
Mehmet Şakir Efendi
1876
1877
7
Ali Rasih Efendi
1877
1883
8
Mehmet Ramazan Efendi
1883
1885
9
Osman Sıdkı Efendi
1885
18 Ocak 1890
10
İbrahim Ragıp Efendi
18 Ocak 1890
1893
11
Mehnet Tahir Efendi
1893
1896
12
Mehmet Safet Bey
1896
1899
13
Yusuf Fehmi Bey
1899
1904
14
Mehmet Tevfik Efendi
13 Mayıs 1904
7 Şubat 1907
15
Mehmet Rüştü Bey
1907
1908
16
Yusuf Abbas Efendi
1908
1910
17
Mehmed Reşid Bey
Aralık 1910
Temmuz 1912
18



19
Hüseyin Hüsnü Bey
19 Nisan 1915
29 Şubat 1916
20
Nusret Bey
1916
1918
21
Mehmet Nazım
11 Şubat 1918
5 Temmuz 1918
22
Hasan Faiz ERGÜN
5 Temmuz 1918
9 Nisan 1919
23
Mehmet Tahsin Efendi
9 Nisan 1919
4 Eylül 1920
24
Tevfik Nevzat Bey
1920
1924
25
Ahmet Muhittin ÖNEN
Mart 1924
Nisan 1928
26
Abdullah Bey
1928
1929
27
Hadi Bey
1929
19 Ocak 1931
28
Emin Bey
19 Ocak 1931
13 Aralık 1933
29
Mahir Bey
Aralık 1933
11 Şubat 1935
30
Necmettin Bey
11 Şubat 1935
13 Mart 1936
31
Cemal TANIL
13 Mart 1936
15 Ekim 1936
32
Şakir CANALP
Kasım 1936
4 Ağustos 1939
33
Fuat GÜNEY
4 Ağustos 1939
23 Mayıs 1940
34
Muzaffer KUTMAN
23 Mayıs 1940
Haziran 1942
35
Mehmet Avni DÜMER
27 Haziran 1942
19 Haziran 1944
36
İsmail Hakkı TARIN
Temmuz 1944
Temmuz 1949
37
Remzi ZARAKOL
22 Temmuz 1949
22 Eylül 1949
38
Osman MERİÇ
19 Ekim 1949
21 Ağustos 1951
39
A. Necdet GÜMÜŞARDA
25 Ağustos 1951
9 Eylül 1953
40
Arif DAYANÇ
9 Eylül 1953
23 Kasım 1956
41
Faik AKOĞLU
23 Kasım 1956
Ocak 1959
42
Hayrettin GÜVEN
3 Şubat 1959
30 Eylül 1960
43
Mehmet Metin SAYAR
30 Eylül 1960
16 Temmuz 1964
44
Orhan AYDIN
16 Temmuz 1964
24 Temmuz 1965
45
Şükrü ÖZHAN
20 Temmuz 1965
11 Nisan 1970
46
Ali AYDINALP
11 Nisan 1970
21 Temmuz 1972
47
Ali Kemal VARDAL
21 Temmuz 1972
Aralık 1975
48
M. Birol GÜNGÖR (vekaleten)
Ocak 1976
Mayıs 1977
49
Hasan ÇAKIR
Ekim 1977
Mart 1978
50
Yener ÜNLÜER
Haziran 1978
Şubat 1980
51
Neşet ERSOY
Mart 1980
28 Temmuz 1983
52
Fikret KASAPOĞLU
7 Aralık 1983
12 Eylül 1985
53
Ümit KAPISIZ
12 Eylül 1985
8 Ağustos 1989
54
Emin Selçuk BOTSALI
1989
24 Ağustos 1991
55
Ömer ERU
24 Ağustos 1991
10 Ağustos 1994
56
Mümtaz. Fahri AYKIRI
10 Ağustos 1994
14 Ağustos 1997
57
Mustafa Nazmi SEZGİN
14 Ağustos 1997
Kasım 2002
58
Fatih ŞAHİN
Eylül 2002
23 Eylül 2003
59
Yücel YAVUZ
23 Eylül 2003
Ağustos 2008
60
Azmi ÇELİK
Ağustos 2008
31 Temmuz 2010
61
Samet ERÇOŞKUN
31 Temmuz 2010
Şubat 2012
62
Süleyman YILMAZ
Ağustos 2012
28 Haziran 2015
63
Rahmi KÖSE
28 Haziran 2015
2 Eylül 2016
64
Abdullah ÇİFTÇİ
23 Eylül 2016
30 Kasım 2016
65
Suat SEYİTOĞLU
1 Aralık 2016



GÖREV YAPMIŞ KAYMAKAMLARA AİT BİYOGRAFİLER;

ALİ RASİH EFENDİ

 1877 ile 1883 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
Halep'li Ali Bey'in oğlu olup 1843 yılında Sapanca'da doğdu. 1864 yılında Mülkiye Mektebini tamamlayıp mezun olduktan sonra 1886 yılında Bilecik ilinin Pazarcık ilçesi Nahiye Müdürlüğü görevine atandı. 1869 yılında Bolvadin kazasına Mal Müdürü olarak görevlendirildi. Bu vazifesini yaptığı esnada terfi ederek 1875 yılında Ezenbol, 1877'de ise Yenişehir kaymakamlığı görevine atandı. altı yılı aşkın süre Yenişehir Kaymakamlığı görevinde bulundu. 1883'de Yenişehir'den bugün Kosova topraklarında kalan Akova kazasına kaymakam olarak atandı. Daha sonra sırasıyla; 1893'de Taberiye (Beyrut), 1894'de Hısn'ül Ekrad (Beyrut), 1895'de Merciiyyûn (Beyrut), 1897'de Nasıra, 1893'de Safed, 1900'de Sur, 1901'de Bergama, 1903'de Alaşehir, 1905'de İzmir ili Karaburun kazası kaymakamlıklarında bulundu. Karaburun Kaymakamlığı görevinde iken yaş haddinden dolayı emekliye ayrıldı.
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olaylarıyla Birlikte Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Mülkiye Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, c.3, s.20)

İBRAHİM RAGIP EFENDİ

18 Ocak 1890 tarihinden 1893 tarihine dek Yenişehir Kaymakamı.
1890 yılında İstanbul'da doğdu. Divan-ı Humayun'da katip olarak çalışan Adil Efendinin oğludur. İlk mektebe Beşiktaş'ta bulunan Sıbyan Mektebinde başladıktan sonra İstanbul'da bazı büyük camilerin yanlarında bulunan medreselerde öğrenim görmeye başladı. Arapça ve Farsça üzerine eğitim aldı.
Öğrenim hayatının bitmesinin ardından babasının desteği ile Divanı-ı Humayun kaleminde katip olarak çalışmaya başladı. İki yıl katip olarak çalışmasının ardından aynı kurumda mühür odasına alındı. Bu görevinde bir müddet çalıştıktan sonra İstanbul Ticaret Mahkemesi azalığına getirildi. Bir sürede burada çalışmasının ardından İstanbul dışındaki ilk görevine atandı. Bugün Romanya topraklarında kalan Köstence'de Ticaret Mahkemesi Başkanlığı ile görevlendirildi. 
Köstence'de ki görevinin ardından ilk kaymakamlık görevine tayin edildi. Kıbrıs adasında bir kazaya kaymakam olarak görevlendirildi. Kıbrıs'da ki görevini dört ay yaptıktan sonra adanın hava şartlarına uyum sağlayamadığını belirterek görevinden istifa etti. 
1892 yılı başlarına kadar açıkta kalarak Ticaret Odası Mahkemesi Başkanlığı ile görevlendirilerek Varna'ya atandı. Yaklaşık altı yıl bu görevde kaldıktan sonra 1877 yılında çıkan Osmanlı-Rus Harbi (93 Harbi) sonucu Osmanlı topraklarından ayrılan Varna'da ki görevi de sona erdi. istanbul'a geri dönerek bir süre açıkta kaldıktan sonra 1879 yılında Amasya sancağı Bidayet Mahkemesinin ceza dairesi başkanlığına ikibin kuruş maaş ile göreve başlatıldı. 1888 yılına kadar bu görevini sürdürdükten sonra hakkında kanunlara aykırı muameleler yapmak suçundan dava açıldı. Dava neticesinde 15 Ağustos 1888 tarihinde açığa alındı. Tekrar İstanbul'a döndü. İki yıl kadar açıkta kaldıktan sonra 18 Ocak 1890 tarihinde Yenişehir Kaymakamı Osman Sıdkı Bey'in kaymakamlık görevinden azledilmesi neticesinde Yenişehir'e kaymakam olarak atandı. Yenişehir'de iki yıl kaymakamlık yaptıktan sonra 1892 yılında görevi sırasında vefat etti. 
(Kaynak: Yenişehir Gazetesi, Ocak 2013, Sayı 40, Osmanlı Döneminde Yenişehir Kaymakamları (ve 1890 Yılında Atanmış Bir Kaymakamın Biyografisi), Salih EROL, s.11, 12.) 

MEHMET TEVFİK BEY

1905 ile 1907 yılları arasında Yenişehir Kaymakamı.
1875 (1292 H.)'de İstanbul'da doğdu. İstanbul Vilayeti İstinaf Mahkemesi İcra Dairesi Müdür Muavinlerinden Abbasi Hacı Kamil Efendizâde Arif Bey'in oğludur. 
İstanbul Numüne-i Terakki Rüştiyesi'nde orta, Mülkiyenin l'dâdi kısmında da lise eğitimini tamamlamıştır. Ekim 1899 tarihinde Yüksek Kısım'dan "karib'ül-a'ia (=iyiye yakın) dereceden mezun oldu. 23 Aralık 1899'da tayin edildiği selanik Vilayet Maiyyet Memurluğunda stajını tamamlayarak kaymakamlığa terfi etti. 6 Mayıs 1904 tarihinde o dönem Bursa Vilayetinin bir nahiyesi olan Azîzıye nahiyesine kaymakam olarak atandı. 1905 yılında ise Yenişehir Kaymakamı olarak görevlendirildi. İki yıl kadar kaldığı Yenişehir'den 7 Kasım 1907 tarihinde Edirne ilinin Vize ilçesine kaymakam olarak tayin edilerek ayrıldı. Vize'de ki görevi sırasında 13 Haziran 1909 tarihinde becayiş ile Safranbolu kaymakamı olarak görevlendirildi. Daha sonra sırasıyla 22 Eylül 1909 tarihinde İzmit Sancağı Kandıra nahiyesi, 26 Mayıs 1910 tarihinde Balıkesir sancağı Balya nahiyesi, 3 Ağustos 1910 tarihinde Gemlik (Bursa) kaymakamlıklarına atandı. Gemlik kaymakamlığı görevi sırasında Hüdâvendigar Vilayeti Valiliği ile yaşadığı bir takım sıkıntılar sonucunda 20 Haziran 1911 tarihinde görevinden azledildi. 
Azlinin ardından İstanbul'a yerleşti. 12 Ocak 1914 tarihinde İstanbul'da ikameti sırasında vefat etti. Evli ve çocuğu yoktu. Fransızca, Arapça, Rumca bilmekte idi. 
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikter Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, s.788.)

MEHMET REŞİT BEY

Aralık 1910 ile Temmuz 1912 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1876 (1293 H.) tarihinde İstanbul'da doğdu. Kaza kaymakamlığından emekli İbrahim Râgıb Bey'in oğludur. Orta mektebi Beşiktaş ve Yenişehir Rüştüyelerinde tamamladıktan sonra lise eğitimini Mülkiye'nin l'dâdi Kısmı'nda tamamladı. 14 Temmuz 1899 tarihinde yüksek Kısım'dan "Karib'ül-a'lâ (=iyiye yakın)" derecede mezun oldu. Ekim 1899 tarihinde Şürây-ı devlet Tanzimat Dâiresi 3. Sınıf Mülâzımlığına tayin edilerek devlet hizmetine girmiş oldu. Burada iki ay kadar çalıştıktan sonra Aralık 18999 tarihinde Mâliye Nezâreti Mektüb-i Mühimme Kalemi Katipliğine nakledildi. Bu görevde iken idare mesleğine geçti. Nisan 1900 tarihinde naklen tayin edildiği İzmit Sancağı Maiyyet Memurluğunda stajını tamamlamasının ardından kaymakamlığa terfi etti. Sırasıyla; Nisan 1902'de Erbaa, Temmuz 1904 tarihinde Mecitözü, Eylül 1906 tarihinde Gümüşhacıköy, Eylül 1908 tarihinde Konice, Mayıs 1909 tarihinde Kirmasti (= M. Kemalpaşa), Aralık 1909 tarihinde Bolvadin kaymakamlıkları görevlerine atandı. Aralık 1910 tarihinde Bolvadin Kaymakamı iken Yenişehir kaymakamı olarak görevlendirildi. İki yıla yakın bir zaman Yenişehir kaymakamlığı görevini sürdürdükten sonra Temmuz 1912 tarihinde Devrek kaymakamlığı ile görevlendirilerek Yenişehir'den ayrıldı. 19 Mayıs 1914 tarihinde Ladik, 1 Nisan 19156 tarihinde Giresun, 29 Mart 1917 tarihinde Boyâbad kazaları kaymakamlıklarına atandı. 28 Mart 1919 tarihinde Boyâbad kaymakamı iken Dâhiliye Nezâreti Müdirler Encümeni kararı ile azledilerek görevden ayrıldı. Kısa bir müddet açıkta kaldıktan sonra 24 Kasım 1919 tarihinde Karacabey kazası kaymakamlığına ataması yapıldı. Karacabey Kaymakamı iken Nisan 1920 tarihinde vefat etti.
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikter Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, s.788.)

HÜSEYİN HÜSNÜ BEY

19 Nisan 1915 tarihinden 29 Şubat 1916 tarihine dek Yenişehir Kaymakamı.
Marpuç ustası Mustafa Hilmi Efendi'nin oğludur.1872 yılında İstanbul'da doğdu. Lise eğitimini Mülkiye'de tamamlamasının ardından Yüksek tahsilden de Mülkiye mezunudur. Mezuniyetinin ardından 20 Kasım 1894 tarihinde ilk olarak Evkaf Nezâreti Umûmi Masraflar İdaresi Kâtipliği'ne atanarak devlet hizmetine girmiş oldu. Daha sonra muallimliğe geçerek sırasıyla; 13 Ocak 1895'de Ankara, 5 Mart 1900'de Bursa ve 16 Nisan 1900'de İzmit'de çeşitli okullarda çeşitli derslerin öğretmeni olarak görev aldı. İzmit'de görevli iken 9 Mayıs 1905 tarihinde kaymakamlık yapabilmek için gerekli yaş hadlerini doldurduğundan dolayı hopa Kaymakamlığı ile görevlendirildi. 7 Haziran 1906'da Geyve, 28 Temmuz 1908'de Gemlik, 19 Eylül 1908'de Adapazarı, 3 Kasım 1909'da Yalova, 10 Nisan 1914'de Beykoz, 28 Ağustos 1914'de Eskişehir ve 19 Nisan 1915'de de Yenişehir Kaymakamlığı görevine getirildi. 29 Şubat 1916 tarihine dek görevde bulunduğu Yenişehir'de Mutasarrıflığa terfi ederek Havran Sancağı Mutasarrıflığı görevine atandı. İyi derece Fransızca bilmektedir. Havran Mutasarrıflığından sonraki yaşamı ile ilgili kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır. 
Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olaylarıyla Birlikte Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Mülkiye Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, c.3, s.622)

MEHMED NAZIM

11 Şubat 1918 ile 5 Temmuz 1918 tarihleri arası Yenişehir Kaymakamı.
1873 (1289 H.) yılında Kıbrıs-Lefkoşa'da doğdu. Babası Kıbrıs dava avukatlarından Hacı Hafız Kamil Efendidir. Orta okulu Kıbrıs Rüştiyesinde tamamladıktan sonra, lise öğretimini Mülkiyenin l'dâdi Kısmı'nda tamamladı. Yüksek kısımdan 2 Ağustos 1887 tarihinde iyiye yakın derece ile mezun oldu. Mülkiye'den mezuniyetinin ardından 29 Ağustos 1887'de İzmir Maiyet memurluğuna tayin edilerek devlet memurluğuna başlamış oldu. Bu arada ek görev olarak  3 Aralık 1889 tarihinden 24 Şubat 1900 tarihine dek Karacasu kazası inşaat ve tamirat komisyonluğu reisliği, 24 Ağustos 1901 tarihinden 24 Kasım 1901 tarihine dek Bergama Hafriyat (arkeolojik kazı) komiser yardımcılığı, 30 Ağustos 1900 tarihinden 14 Eylül 1901 tarihine kadar İzmir I'idâdisi Tarih öğretmenliği ile ikinci müdür yardımcılığı görevlerinde bulundu. 25 Şubat 1901 tarihinde atandığı Gördes kaymakam vekilliği görevini 26 eylül 1903 tarihine kadar devam ettirdi. Gördes kaymakam vekili iken kaymakamlık stajını tamamlayarak kaymakam olmaya hak kazandı.  daha sonra sırasıyla; 3 Ekim 1903 tarihinde Soma, 21 Ekim 1905 tarihinde Menlik, 11 Şubat 1907 tarihinde Petriç, 6 Aralık 1910 tarihinde Anamur, 16 Ağustos 1914 tarihinde Lapseki, 10 Nisan 1915 tarihinde Gönen, 4 Eylül 1915 tarihinde de Gediz kaymakamlıklarına atandı. 
Gediz kaymakamı iken Kazanın muâmelât-ı umûmiyyesi'ni rü'yet'de lakaydâne hareket ettiği, iaşe mes'elesini de kendisine mâletmeyerek kazâ'da ekmeğin kaç paraya satıldığından bile bihaber bulunduğu zamân-ı mesâisinin bir kısmını pespaye kimselerle çarşu ve pazarda ve bedmâye âluftelerle bağ ve bahçelerde geçirdiği için resmi ve şahsî haysiyyet nâmına hiçbirşey bırakmadığı beyânıyle acilen lüzum-ı tebdili Kütahya Mutasarrıflığı'ndan bildirilmiş ve mukaddimâ bulunduğu kaymakamlıklardan dahî birer suret ve şikâyetle tebdil edildiği anlaşılmış ve şu ahvâl ile devâm-ı memuriyeti gayr-ı caiz görülmüş olduğundan hakkında tahkikaat icra edilmek üzere Me'murîn Nizâmnâmesinin 27. Maddesi mucibince 15 Teşrîn-i Sânî 1332 (29 Kasım 1916) » de Dâhiliye Nezâreti Encümen-i Müdîrân karârıyle Gediz Kaymakamlığından azledildi. İki yıl kadar açıkta kaldıktan sonra 11 Şubat 1918 tarihinde Yenişehir kaymakamı görevi ile ataması yapıldı. 5 ay kadar Yenişehir kaymakamlığı yapmasının ardından Yenişehir kaymakamlığı görevinde iken Dâhiliye Nezâreti Encümen-i Müdîrân karârıyle ve «... bir daha kaymakamlık gibi rüesâ-i idâre'de istihdam edilmemek üzere » 5 Temmuz 1918 tarihinde azledilerek ayrıldı. İki yıl kadar kadro dışı kaldıktan sonra, 4 Mayıs 1920 tarihinde 2. Dâmâd Ferîd Kabinesi Dâhiliye Nâzırlığı'nca Ermenek Kazası Kaymakamlığı'na tayin edildi. Bu vazifede iken 2. Bozkır İsyanının başlaması ve asilerin Ermenek Kazasını işgal için hazırlıklarda bulunduğu sırada vazifesini terk edip kaçtığından, T.B.M.M. Hükümeti Dâhiliye Vekâleti'nce 15 Ekim 1920'den itibaren azledildi. Konya Dîvân-ı Harb'inde mevkûfen yapılan muhakemesi neticesinde, 5 Mayıs 1921 tarihinde, beraat etti. Dâhiliye Vekâleti Müdîrler Encümeni kararıyla 30 Mayıs 1921 tarihinde "cevâz-ı istihdam"ına karar verilip ma'zuliyet maaşı tahsîs kılındı. 4 Şubat 1922'de Ayancık, 1 Temmuz 1922'de Selendi, 28 Eylül 1922'de Anamur, 11 Mayıs 1924'de Alâiye (= Alanya), 27 Ağustos 1925'de 2. defa Ermenek Kazaları Kaymakamlıklarına getirildi. Bu kazada iken 13 Ekim 1927'de emekliye sevk edildi.
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikter Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, s.734, 735.)

HASAN FAİZ ERGÜN

5 Temmuz 1918 ile 9 Nisan 1919 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1884 yılında Bulgaristan'ın Karinâbad kasabasında doğdu. Afyon ili bolvadin ilçesi Naibliği görevinde bulunan Kadı Ahmet Tayyip Efendi'nin oğludur. Orta öğrenimini Filibe Rüştiyesi ile Mercan İdadisinde tamamladı. Mekteb-i Mülkiye'den 1908 yılında mezun oldu. Mezuniyetinin ardından Konya Maiyet memurluğunda idareci hayatına girdi. kaymakamlık stajını Konya'da tamamladıktan sonra 11 Mart 1910 tarihinde Antalya ili Elmalı ilçesi Kaymakamlığına atandı. 2 Şubat 1913 tarihinde Konya ili Erğli şilçesi Kaymakamı oldu. 13 Nisan 1916 tarihinde Bursa Vilayeti Muhacirin Müdürlüğüne atandıktan sonra bu görevde iken 5 Temmuz 1918 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak görevlendirildi. Dokuz ay kadar kaldığı Yenişehir'den 9 Nisan 1919 tarihinde Gemlik Kaymakamlığı görevine atanması ile ayrıldı. Gemlik kaymakamlığından sonra 20 Nisan 1920 tarihinde Çanakkale ili Lapseki ilçesi, 25 Ekim 1921 tarihinde de Erzurum ili Oltu ilçesi Kaymakamlığına atandı. 
9 Ekim 1922 tarihinde 3. sınıf Mülkiye Müfettişliğine atanan Hasan Faiz Ergün 9 mayıs 1923 tarihinde Kars Sancağı Mutasarrıflığına, Kars vilayet olunca da Kars Valiliğine terfi etti. Kars Valiliğinden sonra sırasıyla; 19 Şubat 1924 tarihinde Erzincan, 26 Haziran 1926 tarihinde Çorum, 27 Şubat 1928 tarihinde Antalya, 25 Mayıs 1931 tarihinde Diyarbakır ve 28 Mart 1936 tarihinde Tokat Valilikleri ile görevlendirildi. Tokat Valiliği görevinin ardından 13 Mayıs 1939 tarihinde Bakanlık emrine alındıktan sonra 17 Nisan 1941 tarihinde de emekliliğe ayrıldı. Emeklilik kararına itiraz edince 24 Şubat 1942 tarihinde Üçüncü Umumi Müfettişlik Baş Müşavirliğine atandı. Haziran 1946 tarihinde İstanbul İl İdare Kurulu Üyeliğine tayin olduktan sonra 1 Ocak 1948 tarihinde emekli oldu. 
27 Temmuz 1957 tarihinde ikamet ettiği İstanbul'da vefat etti.  Çok iyi derecede Bulgarca, Arapça, Fransızça bilen Ergün; evli ve iki çocuk babası idi.
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikter Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, c. 3, s.1196. -  Hasan Akar, "Tokat Valileri" başlıklı yazısı, Tokat Gazetesi, 26 Ocak 2017) 

MEHMET TAHSİN EFENDİ

9 Nisan 1919 tarihinden 4 Eylül 1920 tarihine dek Yenişehir kaymakamı.
Şer'i Hâkimlerden Ahmed Tevfik Bey'in oğludur. 1865 yılında İstambul'da doğdu. Mülkiyenin orta kısmında lise eğitimini tamamladıktan sonra Ekim 1889'da Yüksek Kısımdan mezun oldne u. Aralık 1889'da tayin edildiği Dahiliye Nezareti Muhasebe KAlemi Mülazımlığında bir süre çalıştıktan sonra 15 Haziran 1891 tarihinde Sivas ili Maiyyet Memurluğu görevine atandı ve burada kaymakamlık stajını tamamladı. 30 Ocak 1892'de Uluborlu, 7 Haziran 1899'da Akova, 14 Kasım 1901'de Gerb'ıne, 22 Kasım 1903'de Kesriye, 7 Ekim 1907'de Serfiçe, 19 Ocak 1910'da Şemdinan, 20 Ocak 1914'de Palu, 20 Ağustos 1916'da Gemlik, 9 Nisan 1919'da da Yenişehir kaymakamlığı görevine atandı. Yenişehir kaymakamlığı görevinde iken 4 Eylül 1920* tarihinde  "Kuvvây-ı Milliye" taraftarı olduğu gerekçesiyle İstanbul Damat Ferid Hükümeti tarafından görevine son verilerek,açığa alındı. Bu süre zarfında görevinden azledilmesine rağmen Yenişehir'den ayrılmayan Mehmet Tahsin Efendi Yenişehir'de Milli Mücadeleye tam destek vermiştir. T.B.M.M. Hükümeti emrine girince 24 Kasım 1920 tarihinde Dâhilliye Vakâletince azli kaldırıldı.11 Aralık 1923 tarihinde Orhaneli Kazası Tahrîr-ı Müsakkafat Komisyonu A'zâlığı'na tayin edildi. Bu vazifede iken tekrardan idare mesleğine terfi ettirildi. Terfisinden dolayı 3 Ocak 1925 tarihinde Görele, 28 Kasım 1928 tarihinde de Soma kaymakamlığı ile ataması yapıldı. 1 Ekim 1933 tarihinde Soma Kaymakamı iken yaş haddinden dolayı emekliye ayrıldı. Vefat tarihi ile ilgili kayıtlarda bilgi bulunmamaktadır. İyi derece Fransızca bilmektedir. 
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olaylarıyla Birlikte Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Mülkiye Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, c.3, s.401 - Kurtuluş Savaşı'nda Bursa, Yılmaz Akkılıç, c.2 s.428)

AHMET MUHİDDİN ÖNEN

Mart 1924 ile Nisan 1928 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
M. 1890 (H. 1308) tarihinde İstanbul'da doğdu. Zabtiye Nezareti Muhasebe Kalemi Mümeyyizlerinden Hasan Hüsnü Efendi'nin oğludur. Orta öğrenimini Fatih Rüşdiyesi'nde tamamladıktan sonra, lise eğitimini Nümûne-i Terakki İ'dâdisi'nde gördü. Ağustos 1911 tarihinde ise Mülkiye'den iyi derece ile diploma alarak mezun oldu. Mülkiye'de ki eğitiminin bitiminin hemen ardından Eylül 1911 tarihinde Mâliye Nezâreti Muhasebat Umum Müdîrliği Bütçe, Eski Hesabları Tedkik Şu'beleri 3. Sınıf Katibliğine tayin edildi. Ekim 1916 tarihinde girdiği sınavı kazanmasının ardından Divân-ı Muhasebat Tahrirat kalemi 1. Sınıf katibliğine yükseldi. Lakin İdare mesleğini tercih ederek idareciliğe atandı. 1920 yılına kadar Germiyan, Çerkezköy, Karacaoğlan Nahiyeleri Müdürlükleri görevlerinde bulundu. Bu görevlerinin ardından Kaymakamlık görevine terfi etti. Mart 1924 tarihinde Tevfik Nevzat Bey'in yerine Yenişehir Kaymakamı olarak atandı. Dört yıl kadar kaldığı Yenişehir'den Nisan 1928 tarihinde Erzurum ili Hasankale Kaymakamlığına atanarak ayrıldı. Daha sonra sıra ile Ekim 1931 tarihinde Safranbolu, Mayıs 1933 tarihinde ise İzmir ili Kemalpaşa ilçesi Kaymakamlıklarına atandı. Daha sonra Şubat 1942 tarihinde Sivas, Aralık 1943 tarihinde Balıkesir, Mayıs 1946 tarihinde İzmir Vilayetleri Muvazzaf İdare Kurulları Üyeliklerine atandı. İzmir İdare Kurulu Üyesi iken Temmuz 1949 tarihinde yaş haddi sebebi ile emekliye ayrıldı. 
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikte Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, C. 3, s.1243, 1244.)

ŞAKİR CANALP

Kasım 1936 tarihinden 4 Ağustos 1939 tarihine dek Yenişehir kaymakamı.
1910 yılında Beypazarı'nda doğdu. İlköğrenimini 1922 yılında Merkez İlkokulunda tamamladıktan sonra orta öğrenimini de Beypazarı'nda bitirdi. Lise eğitimini 1930 yılında Ankara Erkek Lisesinden mezun olarak tamamladı. 1993 yılında Mülkiye'den mezun olmasının hemen ardından 30 Temmuz 1933 tarihinde Sincanlı (Afyon) nahiye müdürlüğüne tayin edilerek devlet hizmetine  ve idare mesleğine girmiş oldu. Emirdağ ilçesinde Kaymakam Vekili olarak görev yaptı. Burada stajını bitirmesinin ardından yedek subay olarak askerlik hizmetine alındı. Kasım 1936 tarihinde kaymakamlığa terfi ederek ilk görev yeri olan Yenişehir (Bursa) ilçesine kaymakam olarak görevlendirildi. Üç yıla yakın kaldığı Yenişehir Kaymakamlığı görevinin ardından 4 Ağustos 1939 tarihinde ayrılarak; Ercis kaymakamlığına atandı. Daha sonra sırasıyla; 2 Kasım 1941 tarihinde Hizen, 2 Eylül 1942 tarihinde Gördes ilçelerine kaymakam olarak atandı. 19 Temmuz 1944 tarihinde İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Umum Müdürlüğü bünyesine Şube Müdürü olarak atandı. 18 Ağustos 1945'de üçüncü, 11 Ağustos 1949 tarihinde ise ikinci sınıf Mülkiye Müfettişi olarak görevlendirildi. Mülkiye Müfettişi iken 26 eylül 1950 tarihinde vekaleten, 27 eylül 1951 tarihinde de asaleten Mersin Valisi olarak görev aldı. Bu görevinin ardından; 26 Mayıs 1955 tarihinde Kırklareli, 10 Aralık 1956 tarihinde Uşak, 7 Ağustos 1958 tarihinde Sivas Valilikleri ile görevlendirildi. Sivas Valiliği görevinde iken 9 Haziran 1960 tarihinde emekli oldu. Üç yıllık emekliliğin ardından 29 Nisan 1963'de Devlet Hava Meydan İşletmeleri Genel Müdür Yardımcısı olarak görevlendirildi. 8 Ağustos 1967'de İşişleri Bakanlığı Merkez Valiliğine yeniden ataması yapıldı. 1972 yılında tekrardan emekliye ayrıldı. 18 Mayıs 1988 tarihinde vefat etti.
Evli ve iki çocuk babası idi.
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikte Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, C. 3, s.2065. - Bilinen ve Bilinmeyen Yönleri ile Beypazarı web sitesi))

MUZAFFET KUTMAN

28 Haziran 1940 ile 24 Haziran 1942 tarihleri arasında Yenişehir kaymakamı.
1914 yılında İstanbul'da doğdu. Üniversite eğitimine İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde başladı. Öğrencilik döneminde de İstanbul Valiliği bünyesinde memur olarak çalışmaya başladı. Ağustos 1936 tarihinde kaymakam adayı oldu. 1938 yılının Aralık ayında kaymakamlık kursunu tamamlamasının ardından ilk olarak Isparta ili Uluborlu kaymakamı olarak görevlendirildi. 28 haziran 1940 tarihinde yayınlanan kaymakam atamaları ile ilgili genelge ile Yenişehir Kaymakamlığına ataması yapıldı. İki yıl kadar Yenişehir kaymakamı olarak görev yaptıktan sonra 24 Haziran 1942 tarihinde Yenişehir Kaymakamlığı görevinden Afyonkarahisar ili Dinar kaymakamlığına atandı. Daha sonra sırasıyla; 18 Ekim 1943 tarihinde Van ili Erçiş ilçesi, 12 Aralık 1946 tarihinde Balıkesir ili Balya ilçesi, 29 Ağustos 1950 tarihinde Kayseri ili Bünyan ilçesi kaymakamlıklarına atandı. Bünyan'da ki görevinin ardından 19 Eylül 1951 tarihinde Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü emrinde Şube Müdürü olarak görev yaptı. 3 Ocak 1951 tarihine kadar devam eden Şube Müdürlüğü görevinin ardından bu tarihte Danıştay üyeliğine getirildi. 25 Mayıs 1971 tarihine kadar Danıştay Üyesi olarak görev yaptıktan sonra Danıştay Altıncı Daire Reisliğine atandı. 6 Haziran 1975 tarihinde de Altıncı Daire Reisi iken kendi isteği ile emekli oldu. 
(Kaynak: İçişleri Bakamlığı - danıştay web sitesi)

MEHMET AVNİ DÜMER

24 Haziran 1942 ile 5 Temmuz 1944 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1898 yılında Kilis'de doğdu. 1921 yılında Kilis Rüştiyesi'ni bitirdi. Aynı yıl Haleb Sultânisi'ne girdi. Sultaninin 9. sınıfında iken silah altına alındı. 1. Dünya Savaşına iştirak etti. 8. Sınıf Yedeksubay Hesab Memuru olarak terhis oldu. Ocak 1918'den Ocak 1919'a kadar Haleb Sultanisi İlk Kısım Mualimliğinde, Şubat 1919'dan Ocak 1920'ye kadar Kilis İrffâniye İlk Mektebi Başmuallimliğinde, Şubat 1920'den Eylül 1923'e kadar Kilis Hilal Mektebi Sâhib ve Başmuallimliğinde bulundu.    Ekim 19123'de İstanbul Sultânisi'nin 11. sınıfına sınav vererek girdi. İstanbul Sultanisinden aldığı 12. sınıf tasdiknamesi ile sınav kazanarak Mülkiye'ye girdi. 7 Temmuz 1926 tarihinde Mülkiye (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi)'den mezun oldu. Mülkiye'de öğrenci iken iki ders yılı Fen Fakültesi Kimya Bölümü, iki ders yılı da Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü derslerini de takip etti. 
Mülkiye'den mezuniyetine müteakip 25 Temmuz 1926 tarihinde Kocaeli Valiliği, 9 Eylül 1926 tarihinde de İstanbul Valiliğinde Kaymakam Adayı olarak çalıştı. Kaymakamlık stajını tamamlamasının ardından sırasıyla 13 Kasım 1927 tarihinde Sinop ili Gerze ilçesi, 31 Temmuz 1930 tarihinde Kayseri ili İncesu ilçesi, 11 Şubat 1932 tarihinde Mardin ili Kızıltepe ilçesi, 15 Ocak 1933 tarihinde bugün Osmaniye iline bağlı olan o tarihte Adana ili ilçesi olan Bahçe, 14 Ağustos 1934 tarihinde Bingöl ili Solhan ilçesi, 4 Şubat 1936 tarihinde Erzurum ili Hasankale ilçesi, 19 Ekim 1936 tarihinde Siirt ili Eruh ilçesi, 19 Ekim 1937 tarihinde Ordu ili Ünye ilçesi, 16 Eylül 1940 tarihinde Tokat ili Erbaa ilçesi Kaymakamlıklarına atandı. Erbaa Kaymakamı iken 24 Haziran 1942 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak görevlendirildi. İki yıl kadar Yenişehir Kaymakamlığı görevinde bulunduktan sonra 5 Temmuz 1944 tarihinde Kastamonu ili Tosya ilçesine Kaymakam olarak atanınca Yenişehir'den ayrıldı. Tosya Kaymakamlığının ardından 13 Temmuz 1945 tarihinde Zonguldak ili Devrek ilçesi, 7 Temmuz 1946 tarihinde Kırklareli ili Demirköy ilçesi 18 Ağustos 1948 tarihinde Samsun ili Havza ilçesi, 26 Aralık 1948 tarihinde Samsun ili Ladik ilçesi, 21 Eylül 1949 tarihinde Ordu ili Gölköy ilçesi, 11 Ağustos 1950 tarihinde Manisa ili Akhisar ilçesi, 19 Aralık 1952 tarihinde İstanbul ili Yalova ilçesi Kaymakamlıklarına atandı. Yalova Kaymakamlığı görevinde iken 11 Ocajk 1954 tarihinde emekli oldu. 
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikter Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, c. 3, s.1839. - İçişleri Bakanlığı verileri)

REMZİ ZARAKOL

22 Temmuz 1949 ile 22 Eylül 1949 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
Tokat ilinin Niksar ilçesinde doğdu. Niksar ilçesinin bir köyünde altı yıl kadar köy öğretmeni olarak görev yaptı. Öğretmen olarak çalıştığı sırada Pertevniyal Lisesini ve Ankara Hukuk Fakültesini dışarıdan okuyarak Hukuk Fakültesinden mezun olmaya hak kazandı. 
1943 yılında Bulancak kaymakamlığı görevine atandı. Daha sonrasında Kars ili Arpaçay ilçesi kaymakamlığı görevinde bulundu. Bu görevde iken 10 Haziran 1946 tarihli kararname ile Ankara iline bağlı Bala ilçesi kaymakamı olarak görevlendirildi. 1 Ekim 1946 tarihinde Adalar (İstanbul) kaymakamı olarak atandı.
22 temmuz 1949 tarihi ile 22 Eylül 1949 tarihleri arsında çok kısa bir süre Yenişehir kaymakamı olarak görev aldı.
31 Ocak 1952 tarihinde atandığı Bakırköy kaymakamlığı görevi sırasında aynı zamanda Bakırköy Belediye Başkanlığı görevinde de bulundu. 1955 yılında 6-7 Eylül olayları sırasında İstanbul Şişli Kaymakamlığı görevinde idi. 
Daima hükümete olan muhalefetinden dolayı görevinden alındı ve kızsa bir süre sonra vefat etti. 
(Kaynak: Açıklamalı Yönetim Kaynak Dizini s.799, 815. - radikal gazetesi web sitesi, Tokat Gazetesi web sitesi, Bakıköy ve Bala Kaymakamlıkları web sitesi)

OSMAN MERİÇ

Ekim 1949 ile Ağustos 1951 arası Yenişehir Kaymakamı.
1919 yılında Hasköy (Bulgaristan)'de doğdu. 1940 yılında Balıkesir Lisesini bitirdikten sonra Siyasal Bilimler Fakültesine kaydoldu. Siyasal Bilimler Fakültesinden mezun olmasının ardından; 20 Haziran 1941 tarihinde Başvekalet İstatistik Umumi Müdürlüğünde memur olarak devlet kadrosuna girdi. Buradaki görevinin ardından Maliye Bakanlığı Varidat Umumi Müdürlüğüne Mümeyyiz olarak atandı. 1944 yılında Pazarcık Nahiye Müdürlüğü ile görevlendirildikten sonra 1945 yılında Bursa Valiliğine kaymakam adayı olarak görevlendirildi. Kaymakamlık kursunu tamamlamasının ardından 30 Temmuz 1947 tarihinde Adana ili Karaisalı Kaymakamı olarak ataması yapıldı. 1947 yılında askere alındıktan sonra 30 Ekim 1948 tarihinde terhisinin ardından Malatya ili Hekimhan kaymakamlığı görevine başladı 19 Ekim 11949 tarihinde Hekimhan Kaymakamlığından Yenişehir Kaymakamlığı görevine atandı. 21 Ağustos 1951 tarihine kadar görev yaptığı Yenişehir'de özellikle Yenişehir ortaokulunun açılışında büyük emekler sarf etmiştir. Yenişehir Kaymakamlık görevinin ardından Elazığ ili Sivrice Kaymakamlığı görevine atandıktan sonra 12 Ekim 1953 tarihinde 3. sınıf Mülkiye Müfettişliği ile Teftiş Kurulu Başkanlığı emrine ataması gerçekleşti. 1961 yılına dek Teftiş Kurulunda çalışmasının ardından 28 Ağustos 1961'de Gaziantep Valiliği görevine atandı. 12 Ekim 1962 tarihinde 1. sınıf Mülkiye Müfettişi olarak tekrardan Teftiş Kurulu Başkanlığında çalışmaya başladı. 5 Şubat 1966 tarihinde Eskişehir Valisi olarak görevlendirildi. bir yılı aşkın süre Eskişehir Valisi olarak görev yapmasının ardından İçişleri Bakanlığına Müsteşar olarak atandı. 2 Temmuz 1971 tarihinde Adana Valisi oldu. Beş kadar görev yaptığı Adana Valiliğinden sonra Danıştay Üyeliği görevine getirildi. 17 Mayıs 1979 tarihinde de Danıştay Dokuzuncu Daire Başkanlığına atandı. 25 Ocak 1982 tarihinde Danıştay Başkan Vekilliğine seçilmesinin ardından 10 Kasım 1983 tarihinde kendi isteği ile emekliye ayrıldı. 
Ankara Hukuk Fakültesinde fark sınavlarını vererek Hukuk Fakültesinden de sertifika almıştır. İdari Yargının Yeniden Düzenlenmesine İlişkin Açıklamalar Kanunlar isimli kitabı 1982 yılında yayımlandı. Fransızca ve Bulgarca bilmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. 
(Kaynak: İçişleri Bakanlığı verileri - Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikter Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, c. 3, s.2712 -  Yenişehir Gazetesi Ekim 2010)

AHMET NECDET GÜMÜŞARDA 

25 Ağustos 1951 ile 9 Eylül 1953 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1908 yılında Keseriye/Yunanistan'da doğdu. 1929 yılında İstanbul Özel İstiklâl Lisesinden mezun olduktan sonra Siyasal Bilimler Okuluna kayıt oldu. 1938 yılında Siyasal Bilimler'den mezun oldu. Üniversite eğitiminin ardından kısa bir süre Ziraat Bankası İzmir Şubesinde memur olarak çalıştı. Daha sonra İçişleri Bakanlığında Maiyet Memuru olarak işe başladı. İlk görev yeri olarak Bursa Maiyet Memurluğuna atanarak Kaymakamlık Stajını tamamladı. 1943 yılında ilk kaymakamlık görevi yeri Tokat ilinin Artova ilçesine atandı. 15 Aralık 1946 tarihine dek bu görevini sürdürdükten sonra kayseri ili İncesu Kaymakamı olarak görevlendirildi. İncesu'dan sonra Mardin ili Kızıltepe Kaymakamı olarak görevlendirildi., 1947'de Diyarbakır ili Eğil ilçesi, 1948'de Siirt ili Baykan ilçesi, 1949'da Kastamonu ili Araç ilçesi Kaymakamlık makamlarına atandı. Araç Kaymakamı iken 25 Ağustos 1951 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak görevlendirildi. İki yılı geçik Yenişehir Kaymakamlığı görevinin ardından 9 Eylül 1953 tarihinde Uşak ili Karahallı ilçesi kaymakamlığına atanarak Yenişehir'den ayrıldı.1954'de Finike Kaymakamlığı ile görevlendirildi.  Finike kaymakamlığı sırasında Vali Muavini olarak Çorum Valiliği emrine atandıktan sonra sırasıyla; Amasya, Afyon, Denizli, Niğde, İçel ve Trabzon vali yardımcılığı görevlerinde bulundu. 1964'de İçişleri Bakanlığı Sivil savunma İdaresi Başkanlığına Mütehassıs olarak atandıktan sonra 17 Ocak 1966 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan kararname ile İçişleri Bakanlığı Tetkik Kurulu Müşavirliğine getirildi. 
Çok iyi derecede Fransızca bilen Gümüşarda; evli ve iki çocuk babasıdır.
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikter Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, c. 3, s.2276 - Resmi Gazete)

ARİF DAYANÇ 

9 Eylül 1953 ile 23 Kasım 1956 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1908 yılında İstanbul Fatih'de doğdu. 1929'da Ankara Erkek Lisesini pekiyi derece ile bitirdikten sonra Mülkiyeden mezun oldu. mülkiyeden mezuniyetine müteakip Dahiliye Vekaleti Mahalli İdareler Umum Müdürlüğünde stajyer memur olarak göreve başladı. 1934'de aynı birimde kalem şefliğine terfi etti. Bu görevde iken Kaymakamlık stajını tamamlayıp kaymakamlığa yükseldi. 30 Ocak 1936 tarihinde Gaziantep ili Nizip ilçesi kaymakamlığına atandı. Nizip kaymakamı iken 6 Temmuz 1937 tarihinde istifa ederek görevden ayrıldı. Bir müddet serbest kaldıktan sonra kaymakamlık mesleğine tekrardan döndü ve 28 Ekim 1937 tarihinde Batman ili Gerçüş Kaymakamlığına atandı. 8 Kasım 1938'de merkezi Diyarbakır'da bulunan 1. Umum Müfettişlik Husus Kalem Müdürü olarak görevlendirildi. Daha sonra sırasıyla; 25 Aralık 1939 tarihinde Ankara ili Nallıhan ilçesi, 25 Ağustos 1941 tarihinde Çorum ili Sungurlu ilçesi, 30 Aralık 1942 tarihinde İzmir ili Foça ilçesi, 8 Ekim 1943 tarihinde Hakkari ili, Yüksekova ilçesi, 23 mart 1944 tarihinde Mardin ili Derik ilçesi, 25 Şubat 1946 tarihinde Çanakkalle ilinin o günkü isimi ile İmroz bugünkü ismi ile Gökçeada, 1 Nisan 1946 tarihinde İstanbul ili Kartal ilçesi, 2 Kasım 1946 tarihinde Samsun ili Bafra ilçesi, 2 Eylül 1948 tarihinde Niğde ili Bor ilçesi, 22 Ağustos 1949 tarihinde Manisa ili Kula ilçesi, 7 Eylül 1950 tarihinde Muğla ili Milas ilçesi, 24 Eylül 1951 tarihinde Balıkesir ili Manyas ilçesi, 30 Mayıs 1952 tarihinde Bursa ili Karacabey ilçelerine kaymakam olarak ataması yapıldıktan sonra 9 Eylül 1953 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak görevlendirildi. Bir yıl süre ile Yenişehir Kaymakamlığı görevinden 23 Kasım 1956 tarihinde ayrıldıktan sonra sırasıyla; 4 Ocak 1957 tarihinde Bitlis, 30 Aralık 1957 tarihinde Ordu, 20 Ağustos 1960 tarihinde Kütahya, 28 Nisan 1962 tarihinde Aydın, 21 Eylül 1962 tarihinde Kocaeli, 15 Ekim 1966 tarihinde Hatay, 19 Ağustos 1967 tarihinde Bilwecik, 6 Temmuz 1969 tarihinde Kırklareli Vali Muavinliklerine atandı. 
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikter Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, c. 3, s.2025)

FAİK AKOĞLU

Kasım 1956 ile Ocak 1959 tarihleri arasında Yenişehir kaymakamı.
1905 yılında Malatya'da doğdu. Malatya'da görev yapan posta-telgraf memuru Ahioğlu lakaplı Tevfik Bey'in oğludur. İlk ve orta öğretimini Malatya'da tamamladıktan sonra o tarihlerde bölgenin tek lisesi olan Sivas Lisesine yatılı öğrenci olarak kayıt yaptırdı. Lise öğrenimini Sivas'da tamamladı. Lise eğitiminin ardından Ankara Hukuk Fakültesinde eğitim hayatına devam etti. Üniversite eğitimi esnasında aynı zamanda İçişleri Bakanlığında memur olarak çalışmaya başladı. 
1934 yılında çıkarılan Soyadı Kanunu ile aile lakabı olan Ahioğlu'na atfen "Akoğlu" soyadını aldı. 
Ankara Hukuk Fakültesinden mezuniyetinin ardından bir müddet İçişleri Bakanlığında memur olarak çalıştıktan sonra ilk olarak Niğde ilinin Bor ilçesine kaymakam olarak atandı. Daha sonra sırasıyla Yozgat ilinin Akdağmadeni ilçesi, Bolu ilinin Gerede ilçesi, Bilecik ilinin Gölpazarı ilçesi, Isparta ilinin Şarkikaraağaç ilçesinde kaymakam olarak görev yaptı. 1955 yılında atandığı Trabzon ili Sürmene ilçesi kaymakamlığı görevinden 23 Kasım 1956 tarihli kararname ile Yenişehir Kaymakamlığı görevine geldi. İki yıldan uzun süre yaptığı Yenişehir'deki kaymakamlık görevini Ocak 1959 tarihinde tamamladı. Yenişehir'de ki görevinin ardından İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Dairesinde uzman olarak görevlendirildi. Bir yıllık çalışmasının ardından 1960 yılında kendi isteği ile emekli oldu. 
Emekliliğinin ardından bir müddet serbest olarak avukatlık görevinde bulundu. 1989 yılında vefat etti.
1944 yılında yine Malatya'lı olan Mehpare Hanım ile evlenen Akoğlu; Tevfik Akoğlu ve Esen Akoğlu Pulak isimli iki çocuk sahibi idi.
(Kaynak: Faik Akoğlu'nun oğlu Tevfik Akoğlu'nun göndermiş olduğu 15 Şubat 2019 tarihli mail)

HAYREDDİN GÜVEN

3 Şubat 1959 ile 30 Eylül 1960 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1925 yılında Afyon'da doğdu. İlk ve Orta öğrenimini Afyon'da tamamladıktan sonra 1945 yılında Afyon Lisesinden mezun oldu. Lise eğitiminin ardından girdiği Siyasal Bilimler Fakültesinden mezuniyetinin ardından 29 Kasım 1951 tarihinde Kütahya Vilayeti Maiyyet Memurluğuna atanarak devlet memurluğuna girmiş oldu.Kütahya'da bir yıl kadar görev yapmasının ardından 7 Kasım 1952 tarihinde silah altına alındı. Yedek teğmen olarak 30 Nisan 1954 tarihinde askerlikten terhis oldu. Askerlik sonrası yeniden atandığı Kütahya Maiyyet Memurluğunda kaymakamlık staj süresini tamamlayarak 31 Aralık 1955 tarihinde Andırın Kaymakamı olarak atandı. 8 Aralık 1956 tarihinde Posof, 10 Kasım 1958 tarihinde ise İskilip kaymakamı olarak görevlendirildi. 3 Şubat 1959 da yayınlanan Kaymakamlar kararnamesi ile İskilip kaymakamı iken faik Akoğlu'nun yerine Yenişehir Kaymakamı olarak görevlendirildi. 26 Şubat 1959 tarihinde başladığı Yenişehir Kaymakamlığı görevini 30 Eylül 1960 tarihinde Çerkes Kaymakamlığı ile görevlendirilmesine dek sürdürdü. Daha sonra sırası ile; 4 Aralık 1962 tarihinde Hayrabolu, 15 Şubat 1964 tarihinde Korkuteli, 10 Ağustos 1965 tarihinde Hendek, 30 Ocak 1968 tarihinde Çarşamba, 4 Kasım 1968 tarihinde Çubuk ardından tavşanlı kaymakamlık görevlerinden bulundu.
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikte Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, C. 3, s.3335.)

MEHMED METİN SAYAR

30 Eylül 1960 ile 16 Temmuz 1964 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
5 Nisan 1925 tarihinde Adana'da doğdu. Adana'nın Ebe-zade ailesinden Abdülvehhâb Mazhar Sayar'ın oğludur. İlk ve orta öğrenimini Adana'da tamamladıktan sonra, lise eğitimini de Adana Erkek Lisesinde tamamladı. Lise eğitiminin ardından Siyasal Bilgiler Fakültesine girdi. Mezuniyetinin ardından 29 Kasım 1951 tarihinde Kocaeli Maiyyet Memurluğu görevine tayin edilerek devlet hizmetine başlamış oldu. Bir yıl bu görevde bulunduktan sonra 25 Aralık 1952 tarihinde silah altına alındı. Nisan 1954 tarihinde askerlik görevini tamamladıktan sonra Mayıs 1954 tarihinde İçel Maiyyet Memurluğu görevine atandı. Burada Tarsus Kaymakam Vekilliği görevinde bulunduktan sonra, Siirt ili Eruh ilçesinde kaymakam vekili olarak görev yapıp staj süresini tamamladı. 23. Dönem kaymakamlık kursunu da bitirmesinin ardından 31 Ocak 1956 tarihinde Darende Kaymakamı olarak görevlendirildi. daha sonra sırası ile; 30 Eylül 1958 tarihinde Kars ili Göle ilçesi, Haziran 1960 tarihinde Arpaçay ilçesi, 30 Eylül 1960 tarihinde de Yenişehir Kaymakamlığı görevine atandı. 16 Temmuz 1964 tarihine dek Yenişehir'de kaymakamlık görevinde bulundu. 1960 yılı ihtilali sırasında Belediye başkanı olarak atanarak 1963 yılına dek üç yıllık süre içerisinde kaymakamlık ve belediye başkanlığı görevlerini aynı anda sürdürdü. 16 Temmuz 1964 tarihinde Adana ili Kozan ilçesi kaymakamı olarak görevlendirildi. 18 Ağustos 1967 yılında ise Sapanca kaymakamlığına atandı. 
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikte Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, C. 3, s.3330.)

ORHAN AYDIN

 16 Temmuz 1964 ile 24 Temmuz 1965 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1932 yılında Ankara'da doğdu. 1950 yılında Ankara Atatürk Lisesinden mezun olduktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesini bitirdi. Öğrenim hayatının bitmesinin ardından Temmuz 1954'de Ankara Maiyet Memurluğunda göreve başladı. Dikmen Bucak Müdürlüğü görevinin ardından Çatak ve Araban Kaymakam Vekilliklerinde görev yaptı. Aralık 1955 tarihinde vatani görevini yapmak üzere silah altına alındı. Haziran 1957 tarihinde yedek teğmen rütbesi ile terhis olarak askerlik vazifesini tamamladı. Temmuz 1957 tarihinde yeniden atandığı Ankara Maiyet Memurluğunda staj süresini doldurmasının ardından sırasıyla; Eylül 1958'de Diyarbakır ili Kulp ilçesi, Şubat 1960'da Batman ili Gerçüş ilçesi, Temmuz 1960'da Şırnak ili Cizre ilçesi, Ekim 1960'da İzmir ili Kınık ilçesi kaymakamlıkları yaptı. Kınık kaymakamı iken 16 Temmuz 1964 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak görevlendirildi. Bir yıl kadar Yenişehir Kaymakamlığı görevinde bulunduktan sonra 24 Temmuz 1965 tarihinde Şanlıurfa ili Birecik ilçesi Kaymakamlığına atandı. Bu arada mesleki incelemeler ve dil öğrenimi için Almanya'ya gönderildi. Almanya dönüşü 4 Kasım 1968 tarihinde Samsun ili Çarşamba ilçesi kaymakamlığı görevine verildi. 1972-1977 yılları arasında Konya ili Akşehir ilçesinde Kaymakamlık yaptı.
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikter Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, c. 3, s.3546,3547. - Akşehir, Çarşamba Kaymakamlıkları web sitesi)

ŞÜKRÜ ÖZHAN


20 Temmuz 1965 ile 11 Nisan 1970 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1928 yılında Ordu'da doğdu. İlk ve orta eğitimini Ordu'da tamamladıktan sonra, Trabzon Lisesinden mezun oldu. Lise eğitiminin ardından Siyasal Bilimler Fakültesinde okudu. Fakülteden mezuniyetine müteakip Kasım 1952 tarihinde silah altına alındı. Nisan 1954 tarihinde askerlik görevini tamamladıktan sonra Mayıs 1954 tarihinde Trabzon Maiyyet Memurluğuna atanarak devlet kadrosuna girdi. Maçka kaymakam vekilliğinin ardından Yomra bucak müdürlüğünde görevlendirildi. Staj süresini ve kaymakamlık kursunu bitirmesinin ardından 30 Ekim 1956 tarihinde Kelkit kaymakamı olarak atandı. Daha sonra sırasıyla; Haziran 1960 tarihinde Kars ili Selim ilçesi, 15 Aralık 1961 tarihinde Akyazı kaymakamı olarak ataması yapıldı. 1963 yılında Çivril Kaymakamı olarak görevlendirildi. Temmuz 1965 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak atandı.
Dört yıldan uzun süre kaymakam olarak Yenişehir'de kalan Özhan görev yaptığı süre içerisinde önemli hizmetlere imzasını atarak ilçe halkının sevgisini kazandı. Atatürk heykelinin açılışı, Osmangazi lisesi ek binasının yapımı, Verem savaş Derneğinin kurulması ve dispanser binasının yapılması, Kız Meslek Lisesinin inşaatına başlanması, bazı köylere yol, su ve elektrik getirilmesi onun görev yaptığı yıllara aittir. 
11 Nisan 1970 tarihinde Gelibolu Kaymakamı olarak ataması yapılınca Yenişehir'den ayrıldı.  27 Temmuz 1971 tarihine kadar Gelibolu kaymakamı olarak görev yaptıktan sonra çeşitli yerlerde vali yardımcısı olarak görev aldı. 7 Aralık 1979 tarihinde Sivas Valisi olarak atandı. Sivas valisi iken 3 Kasım 1980 tarihinde emekliye ayrılarak İstanbul'a yerleşti. Mayıs 2005 tarihinde İstanbul'da ikamet ederken vefat etti. Evli 3 çocuk babası olup, ingilizce bilmektedir.
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikte Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, C. 3, s.3417. - Yenişehir Gazetesi, 22 Ekim 1968, 31 Mayıs 2005.)

ALİ AYDINALP

 11 Nisan 1970 tarihinden 21 temmuz 1972 tarihine dek Yenişehir Kaymakamı.
1929 yılında Ünye'de doğdu. 1949 yılında babasının görevinden dolayı bulundukları Kars'da Lise eğitimini tamamladı. Siyasal Bilimler Fakültesinden mezuniyetine müteakip tayin edildiği Sinop Maiyyet Memurluğunda devlet hizmetine başladı. Durağan Kaymakam Vekilliğinde bir süre çalıştıktan sonra silah altına alındı. 1956 yılında askerliğini tamamlamasının ardından Ordu Maiyyet Memurluğunda Akkuş, Mesudiye, Perşembe ilçelerinden Kaymakam vekilliği görevinde bulundu. Staj süresinin dolmasının ardından Kaymakamlık kursunu da bitirerek 1968 yılında Erzurum ili Narman ilçesine Kaymakam olarak atandı. Aynı yıl Bingöl ili Solhan Kaymakamı olarak görevlendirildi. 1960 yılında Aydın ili Germencik Kaymakamlığına atandı. 1964'de Aydın  ili Yenipazar, aynı yıl Giresun ili Bulancak Kaymakamı olarak atandı. Bulancak Kaymakamı iken 11 Nisan 1970 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak görevlendirildi. İki yılı aşkın bir süre Yenişehir kaymakamlığı yaptıktan sonra 21 Temmuz 1972 tarihinde Merzifon Kaymakamı olarak atandı. İlçemizde bulunduğu süre içerisinde bilhassa sportif faaliyetler ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi. 
Yaşamı hakkında fazlaca bilgi mevcut değildir.
Evli ve üç çocuk babası idi. İngilizce ve Fransızca bilirdi.
(Kaynak: Son Asır Türk Tarihinin Önemli Olayları ile Birlikte Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler Şeref Kitabı, Mücellidoğlu Ali Çankaya, C. 3, s.3487, 34889. - Yenişehir Gazetesi, 15 Ağustos 1972.)

ALİ KEMAL VARDAL


Temmuz 1972 ile Aralık 1975 arasında Yenişehir Kaymakamı.
1933'de Pazar ilçesinde doğdu. Siyasal Bilimler Fakültesinden mezun olmasının ardından sırasıyla Beşiktaş, Beyoğlu, Sarıyer, Eyüp, Türkeli ve Durağan kaymakamlık makamlarında vekil kaymakam olarak çalıştı. Kaymakamlık stajının tamamlanmasının ardından ilk olarak Seban Kaymakamı olarak ataması yapıldı. Daha sonra Malazgirt ve yenice Kaymakamlığı görevlerinin ardından temmuz 1972 tarihinde Yenişehir Kaymakamlığına atandı. Üç yıldan uzun süre Yenişehir Kaymakamı olarak görev yaptı. Aralık 1975 tarihinde Bingöl Vali Yardımcılığı görevine atanarak Yenişehir'den ayrıldı. 
(Kaynak: Bursa İl Yıllığı 1973, s.340)

HASAN ÇAKIR


Yenişehir Kaymakamlığı görevinde bulundu.
1937 yılında Yozgat'da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesinden mezun oldu. Yozgat Maiyet memurluğunda başladığı memuriyet görevine sırasıyla Artova, Cizre, Acıpayam, Silopi, Seydişehir Yenişehir kaymakamlıklarında görev alarak devam etti. Yenişehir kaymakamı iken Bingöl Vali yardımcılığı görevine atandı. Daha sonra Hatay ve Hakkari'de Vali Yardımcılığı görevlerinde bulundu. Hatay ili Hukuk İşleri Müdürlüğü görevinin ardından siyaset yapmaya başladı. 18. dönemde Antalya milletvekili olarak meclise girdi. 19. dönemde tekrar seçilerek iki dönem milletvekilliği yaptı. Antalya ANSA AŞ Yönetim Kurulu Üyeliğinde bulundu. Evli ve iki çocuk babasıdır. 
(Kaynak: TBMM Albümü 1920-2010, 3. Cilt 1983-2010, s. 1184)

YENER ÜNLÜER


Yenişehir Kaymakamlığı görevinde bulundu. 
9 Ağustos 1941 tarihinde Erzurum'da doğdu. Eski Bursa Valisi Ertuğrul Ünlüer'in oğludur. Lise eğitimini İstanbul Erkek Lisesinde tamamladıktan sonra 1963 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini tamamladı. Mezuniyetinin ardından memuriyet hayatına İstanbul maiyet memuru olarak başladı. Sırasıyla G. Osman Paşa kaymakam vekilliği, Taksim bucak müdürlüğü, İhsaniye, Yenipazar, Ayancık ve Pazar kaymakam vekillikleri görevlerinde bulundu. Kaymakamlık kursunu başarı ile tamamlamasının ardından 1966 yılında Azdavay Kaymakamlık makamına atandı. Azdavay kaymakamı iken askerlik görevine gitti. 1 Nisan 1968 tarihinde askerlik görevini tamamladıktan sonra  sırasıyla Alaca, Datça, Arpaçay, Aralık, Susuz, Saray ve Yenişehir Kaymakamlığı görevinde bulundu. Haziran 1978 tarihinde atandığı Yenişehir Kaymakamlığı görevinden 6 Nisan 1980 tarihinde Niğde Vali Yardımcılığı görevine atanmasından dolayı ayrıldı. Niğde Vali Yardımcılığı görevin,in ardından İçişleri Bakanlığı Tetkik Kurulu Üyeliği ile APK kurulu Daire başkanlığı görevlerinde bulundu. Daha sonra atandığı Bursa Vali Yardımcılığı görevinden 16 Ocak 1991 tarihinden kendi isteği ile emekli oldu. Bir yıllık emekliliğin ardından 7 Ağustos 1992 tarihinde yeni kurulan Ardahan ili Valiliği  görevine getirildi. Ardahan İlinin kurucu valisi olarak görev yaptı. 24 Haziran 1994 tarihinden itibaren altı yıl merkez valisi olarak görev yapmasının ardından da 2000 yılında tekrardan emekliye ayrıldı. 
Emekli olduktan sonra Datça 'da yaşamaya başlayan Ünlüer; "Memurin Muhakemat Rejimimizin Özellikle Memurin Muhakemat Kanunu'nun Anayasa Karşısındaki Durumu" konulu çalışması mevcuttur. 
(Kaynak: wikipedia web ansiklopedi)

NEŞET ERSOY


Mart 1980 ile 28 Temmuz 1983 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1 Temmuz 1946 tarihinde Yozgat iline bağlı Sarıkaya ilçesi Akbucak Köyü'nde doğdu. İlkokulu köyünde okuduktan sonra 1957 yılında ailesi ile birlikte Yozgat ilinin Yerköy ilçesine yerleşti. 1960 yılında Yerköy Ortaokulundan mezun olduktan sonra 1963 yılında Yozgat merkezde Lise eğitimini tamamladı. Aynı yıl Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine girdi. 1965 yılında burslu olarak Batı Almanya'ya gitti. Almanya'da Goethe Enstitüsünde bir dönem Alman dili ve edebiyatı derslerine devam etti. Yurda döndükten sonra, 1967 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun oldu. Aynı yıl Maliye Bakanlığında muhasebe mümeyyizi olarak işe başladı. Nisan 1968'de İçişleri Bakanlığına girdi. Yozgat maiyet memurluğu, Karamağara bucak müdürlüğü, Ortaköy (Çorum), Şirvan (Siirt), Mucur (Kırşehir) ilçelerinde kaymakam vekilliği yapmasının ardından 1970 yılında Ankara'da 50. dönem kaymakamlık kursunu bitirdikten sonra Isparta ili Sütçüler ilçesine kaymakam olarak atandı. Arpaçay (Kars), Bünyan (Kayseri) ilçelerinde kaymakamlık görevlerinde bulunduktan sonra 1978 yılında Diyarbakır Hukuk İşleri Müdürlüğü görevine atandı. Mart 1980 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak görevlendirildi. 28 Mart 1983 tarihine dek üç yıldan daha fazla süre Yenişehir'de Kaymakamlık görevinde bulunduktan sonra Bitlis Hukuk İşleri Müdürlüğü ile görevlendirildi. 1984 yılında Ankara ili Keçiören ilçesine kaymakam olarak atandı. 19085 yılında Milli Güvenlik Akademisinde öğrenim gördü. 1992-1994 yılları arasında Üsküdar Kaymakamlığı görevinde bulundu.
Türk musikisi ve Türk Edebiyatı ile ilgilenen Ersoy'un bir çok mesleki dergilerde makaleleri yayımlandı. İstanbul'da bir gazetenin açmış olduğu yarışmada "Yunus Emre Divanı Üzerine Bir İnceleme" başlıklı yazısı ile Türkiye ikinciliğine layık görüldü. Görev yaptığı yörelerin mahalli musiki özelliklerini, mahalli efsanelerini ve mahalli adetlerinin yakından inceledi. Bu incelemelerini ayrı ayrı kitaplarda topladı. Ayrıca "Doğu Kültürümüzün Avrupa Üzerindeki Tesirleri" (Otto Spies'ten 1974) isimli bir çevirisi vardır. 
Evli ve iki çocuk babası olan Neşet Ersoy beş yabancı dil bilmekte idi. 7 Nisan 2019 tarihinde emekli olduktan sonra yaşadığı Ankara'da vefat etti.
(Kaynak: TDE Ansiklopedisi)

FİKRET KASAPOĞLU


ÜMİT KAPISIZ


12 Eylül 1985 tarihinden 8 Ağustos 1989 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1945 yılında Çorum'da doğdu. 1970 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun oldu. 5 Aralık 1972 tarihinde Dereli (Giresun) Kaymakam vekilliğinin ardından Çamdibi (Niğde) Kaymakam vekilliği görevlerinde bulundu. 20 Mart 1975 tarihinde Artova (Tokat) ilçesine Kaymakam olarak görevlendirildi. Ortaköy (Aksaray), 1979 yılında Elmadağ (Ankara), Osmaneli (Bilecik) kaymakamlıkları görevlerine getirildi. Ordu ili Vali Yardımcılığı görevinde bulundu. Bu görevde iken 12 Eylül 1985 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak atandı. Dört yıl kadar Yenişehir Kaymakamı olarak bulundu. Yenişehir'deki görevi sırasında dil eğitimi için Amerika'ya gitti. 8 Ağustos 1989 tarihinde Biga (Çanakkale) Kaymakamı olarak görevlendirildi. 5 Ağustos 1992 tarihine dek Giga Kaymakamı olarak görev yaptı.  İstanbul Küçükçekmece Kaymakamlık görevinde bulundu. 18 Eylül 2004 tarihli kararname ile Kırşehir Vali Yardımcılığı görevinde iken Kahramanmaraş Vali Yardımcılığı görevine atandı. 
devlet Lisan Okulu Lisansüstü eğitimine sahip olan Kapısız; evli ve iki çocuk babası olup çok iyi derece de İngilizce bilmektedir. Emekliliğinin ardından halen Antalya'da yaşamaktadır. 
(Kaynak: Yenişehir Gazetesi, 22 Ekim 1985, 15 Ağustos 1989, Elmadağ, Artova, Dereli, Biga Kaymakamlıkları web sitesi)

EMİN SELÇUK BOTSALI

Kaymakam. 9 Haziran 1948 yılında Konya'da doğmuştur. İlkokula Trabzon'da başladıysa 1959 yılında Eskişehir'de tamamlamıştır. Orta okulu 1963 yılında Gaziantepde, lise eğitiminide 1966 tarihinde İzmir Atatürk Lisesinden mezun olarak tamamlamıştır. 1966 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine başlamış ve buradan da 1972 yılında mezun olmuştur.
Üniversite eğitiminin bitiminin ardından Ankara Polatlı Topçu ve Füze okulunda yedek subay olarak askerlik eğitimini tamamlamış. Askerlik görevi bitimiyle birlikte de Ordu maiyet memurluğuna 1972'de ilk ataması gerçekleşmiştir. Ardından vekil kaymakam olarak sırasıyla Rize ili Kalkandere ilçesi, İzmir ili Selçuk ilçesi ve Sivas ili Suşehri ilçelerinde görev yapmıştır. Kaymakamlık görevi olarak asaleten ilk atanması 1978 yılında Afyon ili Dazkırı ilçesine olmuştur. Buradan sonra sırayla yapılan atamaları ise; 1979 'da Çankırı ili Orta kaymakamlığı, 1980'de Siirt ili Beşeri ilçesi Kaymakamlığı, 1983'de Kars vali yardımcılığı, 1985'de Tokat vali yardımcılığı, 1989'da Bursa ili Yenişehir kaymakamlığı, 1991'de Adana ili Kozan ilçesi kaymakamlığı, 1994'de Bilecik ili Bozüyük ilçesi kaymakamlığı, 1996'da Ankara ili Çankaya kaymakamlığı, 2001'de İzmir Vali Yardımcılığı olmuştur. 
Yenişehir'de görev yaptığı süreç de halkla iç içe olmuş, alışılmışın dışında görev anlayışı ile halkın sevgisini kazanmıştır. Başta Yenişehir Endüstri Meslek Lisesinin kuruluşu olmak üzere ilçemize bir çok eser kazandırarak Yenişehir'in de ufkununun açılmasında büyük rol oynamıştır. 
2003 senesinde İzmir Vali Yardımcılığından emekli oldu ise de 2004 yılında yayımlanan bir kararname ile tekrardan göreve çağrılmış ve 2006 yılına kadar Tokat vali yardımcılığına ikinci kez ataması yapılmıştır. Bı görevinden sonra tekrardan emekliye ayrılmıştır.
Türkiye Ortadoğu Amme İdaresi Kamu Yönetimi Uzmanlık Programı ve Kaymakamlık kursu mezunudur. Mermer ve Maden istihracı , Büyük kentlerde üniversiteler ve yerleşim yeri seçimi, turizm ve toplum kalkınması, depreme dayanıklı binalar konusunda makale ve yazı çaılşmaları çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmıştır
7 Temmuz 2014 günü tedavi gördüğü Konya Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde vefat etmiş Konya Hacı Fettah Kabristanına defnedilmiştir.
Evli ve iki çocuk babasıydı. İyi derecede İngilizce bilmekte idi. 

ÖMER ERU


24 Ağustos 1991 ile 10 Ağustos 1994 arasında Yenişehir Kaymakamı.
1952 yılında Uşak'ta doğdu. Babasının mesleği dolayısıyla İzmir'de büyüdü. İlk, orta ve lise eğitimini İzmir'de tamamladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Ekonomi ve Maliye Bölümünden 1978 yılında mezun oldu. Eğitim hayatının ardından 1979 yılında İçişleri Bakanlığı bünyesinde memuriyet hayatına başladı. İlk memuriyet yeri İzmir ili maiyet memurluğu idi. Daha sonra sırasıyla Karaburun, Kazaklı, Taşova, Kaymakam vekillikleri görevinde bulundu. Kaymakamlık stajının tamamlanmasının ardından 31 Mart 1982 tarihinde Çankırı ili Orta ilçesi Kaymakamlık makamına atandı. Daha sonra sırasıyla; 1985 yılında Şırnak ili Uludere Kaymakamlığı, 27 Kasım 1987 tarihinde Sivas ili Suşehri Kaymakamlığı, 1989'da Trabzon ili Arsin ilçesi ve Maçka ilçesi Kaymakamlıkları ile görevlendirildikten sonra 24 Ağustos 1991 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak ataması yapıldı. Üç yıl kadar Yenişehir Kaymakamlığı görevinde bulundu. Yenişehir'de iken Yenişehir'in folklorik yapısı üzerine araştırmalarda bulundu. 10 Ağustos 1994 tarihinde Adana ili Yumurtalık ilçesi Kaymakamlığı ile görevlendirilince Yenişehir'den ayrıldı. 1995-1997 tarihleri arasında Kayseri ili Talas ilçesi Kaymakamlığı yaptı. 10 Eylül 1997 tarihinde Afyonkarahisar ili Dinar ilçesi Kaymakamı olarak görevlendirildi. 2000 yılında Aydın ili Vali Yardımcılığına ataması yapıldı. Kasım 2005 tarihinde Kütahya Vali Yardımcılığı görevine verildi. Kütahya'dan sonra Bolu ili Vali Yardımcısı oldu. Haziran 2015 tarihinde Mersin Vali Yardımcısı olduktan sonra Şubat 2017 tarihinde bu görevde iken emekliye ayrıldı. 
Çalıştığı yerlerdeki mahalli gazetelerde, sanat dergilerinde araştırma, öykü ve şiirleri yayınlandı. Görev yaptığı ilçelerin folklor araştırmalarını yaptı. Afyonkarahisar ve Kütahya ilinin folkloru, türküleri, manileri ve kendi şiirlerinin bulunduğu "Yüreğimden Gelen Ses Diyor Ki", "Atatürkçü Aydınlanma-Araştırma ve Makalelerim" "Köroğlu", "Vatan Uğruna" "Balkon Işıkları" isimli yayınlanmış kitapları mevcuttur. 
Evli ve üç çocuk babasıdır. 
(Kaynak: Resimli ve Metin Örnekli Türk Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi, İhsan Işık. - Orta, Suşehri, Yumurtalık, Dinar kaymakamlıkları web siteleri)

MÜMTAZ FAHRİ AYKIRI


10 Ağustos 1994 ile 10 Ağustos 1997 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1958 yılında Fethiye'de doğdu.1980 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun oldu. 1981 yılında Mülki İdare Amirliği görevine başladıktan sonra dört yıl Karasu Kaymakamlığı görevinde bulundu. Bu görevinin ardından Elazığ-Keban Kaymakamlığına atandı. Ağrı Vali Yardımcısı iken 10 Ağustos 1994 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak görevlendirildi. Üç yıl kadar Yenişehir Kaymakamlığı görevinde bulundu. Yenişehir Kaymakamı iken 14 Ağustos 1997 tarihinde Bursa ili Nilüfer ilçesi Kaymakamı olarak atandı. Daha sonra; Samsun, İzmir, Ankara ve Gaziantep Vali Yardımcığı görevlerinde bulunduktan sonra İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği ile görevlendirildi.
Bir süre Amerika ve Avrupa'da mesleki eğitimlerde bulunan Aykırı'nın Karadeniz Turizmi üzerine bir de tez çalışması bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır. 
(Kaynak: Yenişehir Gazetesi, 27 Eylül 1994)

MUSTAFA NAZMİ SEZGİN


Ağustos 1997 ile Kasım 2002 yılları arasında Yenişehir Kaymakamı.
1961 yılında Çanakkale ili Ayvacık ilçesi Korubaşı Köyü'nde doğdu. İlkokulu köyünde, ortaokulu ve liseyi devlet parasız yatılı olarak Bandırma ve Denizli'de okudu. Üniversite eğitimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde tamamlayarak 1985 yılında mezun oldu. 1986 yılında Mülki İdare Amirliği görevi ile memuriyetine başladı.
1987 yılında Dil Okulu ve 2000 yılında da "Sosyal Politika" alanında master yapmak amacıyla iki yıl süre ile İngiltere'de bulundu. 2011 yılında ise mesleki tecrübe ve gözlem amacıyla iki aylığına ABD'ye gönderildi.
Sırasıyla Manisa ili Gördes, Edirne ili Lalapaşa, Kahramamaraş ili Ekinözü, Erzurum ili İspir ilçelerinde kaymakamlık görevlerinde bulunmasının ardından Ağustos 1997 yılında Yenişehir Kaymakamlığı görevine atandı. Beş yıl kadar bir süre Yenişehir Kaymakamlığı görevinde bulunmasının ardından Kasım 2002 tarihinde Bolu ili Gerede kaymakamlığına atandı. Akabinde Yalova ili Vali Yardımcılığı ile görevlendirildikten sonra Sakarya ili Erenler Kaymakamı ile görevlendirildikten sonra Ağustos 2013 tarihinde İzmir ili Dikili ilçesi kaymakamı olarak ataması yapıldı. 4 Şubat 2017 tarihinde Dikili Kaymakamlığı görevinde iken yakalandığı kanser hastalığına yenik düşerek vefat etti. 
Evli ve iki çocuk babası idi.
(Kaynak: dikilihaber web sitesi, netgaste web sitesi)

FATİH ŞAHİN


Eylül 2002 ile Eylül 2003 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1965 yılında Afyon'da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olduktan sonra 1988 yılında kaymakam adayı olarak idare mesleğine başladı. 1991-1993 yılları arasında Çaybaşı (Ordu), 1993-1995 yılları arasında Çağlayancerit (Kahramanmaraş), 1995-1997 yılları arasında Oltu (Erzurum), 1997-2002 yılları arasında Kırkağaç (Manisa) kaymakamlık görevlerinde bulunduktan sonra Eylül 2002 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak atandı. Bir yıl süre ile Yenişehir Kaymakamlık görevini sürdürmesinin ardından Eylül 2003 tarihinde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdür Yardımcısı olarak görevlendirildi. 2006 yılına dek kaldığı bu görevden sonra 15 Mayıs 2006 tarihinde yayınlanan kararname ile Karaman Valisi oldu. 13 Mayıs 2010 tarihinde yayınlanan kararname ile Muğla Valisi olarak ataması yapıldı. 8 Mayıs 2013 tarihinde Muğla Valiliğinden Merkez Valiliğine alındı. 
15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen Darbe Girişiminde rolü olması gerekçesi ile 5 Ağustos 2016 tarihinde tutuklanarak görevden uzaklaştırıldı. 
İngilizce bilen Şahin; evli ve iki çocuk babasıdır.
(Kaynak: Wikipedia, Yenişehir Gazetesi Ağustos 2010)

YÜCEL YAVUZ


Eylül 2003 tarihinden Ağustos 2008 tarihine dek Yenişehir Kaymakamı.
1966 yılında Karabük ili Safranbolu ilçesinde doğdu. 1988 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakülteden mezun oldu. Mülki idare mesleğine Samsun Valiliğinde Kaymakam adayı olarak başladı. Ardeşen (Rize) ve Kurucaşile (Bartın) ilçelerinde Kaymakam adayı olarak görev yaptıktan sonra 15 Haziran 1992 tarihinde Ulus (Bartın) ilçesinde Kaymakam olarak görevlendirildi. Daha sonra sırasıyla; 1996 yılında Ovacık (Tunceli), 1997 yılında Araç (Kastamonu) Kaymakamlıklarına atandı. 2000 yılında kamu yönetimi ve politikaları alanında yüksek lisans yapmak üzere bir yıllığına İngiltere'nin Exeter Üniversitesinde eğitim gördü. 2001 yılında görevlendirildiği Oltu (Erzurum) Kaymakamlığı görevinde iken Eylül 2003 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak görevlendirildi. Beş yıla yakın süre Yenişehir Kaymakamı olarak görev yaptı. görev yaptığı süre içerisinde Yenişehir'in sorunlarına tıpkı bir Yenişehirli gibi eğilmesinden dolayı Eylül 2008 tarihinde Yenişehir Belediye Meclisinin almış olduğu karar ile kendisine Fahri Hemşehrilik beratı ve payesi taktim edildi. Yenişehir Kaymakamlığı görevinden İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanan Yavuz, bu görevinden sonra da İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği ile görevlendirildi. 23 Mayıs 2014 tarihinde yayınlanan kararname ile Gümüşhane Valiliği ve 1 Haziran 2016 tarihinde yayınlanan Valiler kararnamesi ile Trabzon Valisi olarak görevlendirildi. Kasım 2018 tarihinde Trabzon Valisi iken Mülkiye Başmüfettişliği görevine getirildi. 
Evli ve iki çocuk babasıdır.
(Kaynak: Yenişehir Gazetesi, 21 Ekim 2003. - wikipedia web sitesi. Ulus, Ovacık, Oltu Kaymakamlıkları web siteleri.)

AZMİ ÇELİK


Ağustos 2008 ile 31 Temmuz 2010 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1967 yılında Erzurum ili Oltu ilçesinde doğdu. İlk ve Orta öğrenimini Oltu ilçesinde tamamladıktan sonra 1984 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesini kazandı. 1988 yılında ise Ünversiteden mezun oldu. 
1992 yılında idare mesleğine girerek kaymakam adayı olarak Trabzon ilinde görev yapmaya başladı. Azdavay (Kastamonu), Aydıntepe (Bayburt), Kozluk (Batman), Çermik (Diyarbakır) Şarkikaraağaç (Isparta) kaymakamlıklarının ardından 2004 yılında samsun ili Havza ilçesi kaymakamlığına atandı. Havza kaymakamı iken 2008 yılının Mayıs ayında Yenişehir kaymakamı olarak görevlendirildi. 31 Temmuz 2010 tarihinde Kayseri vali Yardımcılığı ile görevlendirilmesinin ardından 7 Ağustos 2012 tarihinde Eskişehir Vali Yardımcısı olarak ataması yapıldı. Eskişehir Vali Yardımcılığı görevinde iken Merkez Valisi olarak atanan Azmi Çelik daha sonra Batman Valisi olarak görevlendirildi. Batman Valiliğinden sonra Eskişehir Valisi oldu. Eskişehir Valisi iken tekrardan Merkez Valiliğine atandı.
Evli ve iki çocuk babasıdır.
(Kaynak: Haberler.com web sitesi)

SAMET ERÇOŞKUN


Temmuz 2010 ile Şubat 2012 arasında Yenişehir Kaymakamı.
5 Eylül 1967 tarihinde Erzurum'da doğdu. 1988 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olduktan sonra 1989 yılında Emniyet Genel Müdürlüğünde Komiser Yardımcısı olarak memuriyet hayatına başladı. 1992 yılında Malatya Valiliği emrine Kaymakam Adayı olarak atandı. 1995 yılında kaymakamlık kursunu ve stajını başarı ile bitirerek Denizli ili Çameli Kaymakamı olarak atandı.  1997 yılında Diyarbakır ili Dicle Kaymakamlığı görevine verildi. 1999 yılında Konya ili Yunak Kaymakamı ve 2003 yılında Kahramanmaraş ili Pazarcık Kaymakamlığı görevlerinde bulundu. Pazarcık Kaymakamlığı sırasında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalında "AB Sürecinde İçişleri Politikaları Bağlamında İçişleri Bakanlığı'nda Yeniden Yapılanma" tez konusu ile yüksek lisansını yaptı. Pazarcık Kaymakamlık görevinin ardından sırasıyla 2005 yılında Elazığ ili Sivrice Kaymakamlığı, 2006 yılında Kütahya ili Simav Kaymakamlığı, 2006 yılında Afyon ili Sandıklı Kaymakamlığı görevlerinde bulunduktan sonra Temmuz 2010 tarihinde Yenişehir Kaymakamlığı ile görevlendirildi. Şubat 2012 tarihine kadar görev yaptığı Yenişehir'den Bursa Vali Yardımcılığı görevine atanması ile ayrıldı.   Haziran 2015 tarihinde Karabük ili Vali Yardımcılığı ile görevlendirildi. Temmuz 2016 tarihinde 15 temmuz darbesi davasından mahkum olarak görevden alındı.
Evli ve üç çocuk babası olup, İngilizce bilmektedir. 
(Kaynak: wikipedia web sitesi)


SÜLEYMAN YILMAZ


Ağustos 2012 tarihinden 28 Haziran 2015 tarihine dek Yenişehir Kaymakamı.
1968 yılında Sakarya ili Aralık köyünde doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Sakarya Adapazarı'nda tamamladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Turizm Bölümünde eğitim gördü. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi Endüstri İlişkileri Bölümü lisans düzeyinde, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Bilimleri Bölümünü Yüksek Lisans düzeyinde başarı ile bitirdi. Mülki İdare Mesleğine 1994 yılında Sakarya Valiliği bünyesinde Kaymakam Adayı olarak başladı. 1997 yılında Çilimli (Düzce) kaymakamı olarak atandı. Daha sonra sırasıyla;
Şenkaya (Erzurum), Gölköy (Ordu), Şiran (Gümüşhane) kaymakamlık görevlerine atandı. 28 Ekim 2005 tarihinde Çatalzeytin (Kastamonu) Kaymakamı oldu. 17 Ekim 2007 tarihinde Kaş (Antalya) Kaymakamı olarak ataması yapıldıktan sonra İngiltere'de Southampton Üniversitesinde Mesleki İnceleme Eğitimi yaptı. Eğitiminin ardından 17 Ağustos 2010 tarihinde Tatvan (Bitlis) Kaymakamı olarak görevlendirildi. Ağustos 2012 tarihinde Yenişehir Kaymakamlığına atanarak 28 Haziran 2015 tarihine dek üç yıla yakın süre Yenişehir Kaymakamı olarak görev yaptı. 28 Haziran 2015 tarihinde yayımlanan kararname ile Osmaniye Vali Yardımcılığı görevine getirildikten sonra 1 Eylül 2016 tarihli kararname ile 15 Temmuz darbesinde rolü olduğu gerekçesiyle meslekten ihraç edildi.
Evli ve iki çocuk babasıdır. 
(Kaynak: Yenişehir Gazetesi, Sayı:35, Ağustos 2012. Çatalzeytin, Çilimli kaymakamlık web siteleri)

RAHMİ KÖSE


28 Haziran 2015 ile 2 Eylül 2016 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1973 yılında Çanakkale iline bağlı Biga ilçesinde doğdu. 1995 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldu. 1996 yılında Bursa Valiliğinde Kaymakam Adayı olarak Mülki İdare Amirliği mesleğine başladı. Kaymakamlık stajının ardından 17 Ocak 2000 tarihinde Emirgazi (Konya)'ye kaymakamlık görevi ile atandı. Saha sonra sırasıyla; Diyadin (Ağrı), Meriç (Edirne),Sarıkamış (Kars) kaymakamlık görevlerinde bulundu. Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü Belediye Hizmetleri Daire Başkanlığı görevinde iken 28 Haziran 2015 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak görevlendirildi. 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminin ardından 2 Eylül 2016 tarihinde açığa alınmasının ardından Yenişehir Kaymakamlığı görevinden ayrıldı. Hakkında açılan soruşturmanın ardından Ağustos 2018 tarihinde göreve iade edilerek Bilecik Vali Yardımcısı olarak görevlendirildi. 
Evli ve üç. çocuk babasıdır. 
(Kaynak: Yenişehir Ayrıntı Gazetesi Web Sitesi, Emirgazi Kaymakamlığı Web Sitesi)

ABDULLAH ÇİFTÇİ

23 Eylül 2016 ile 30 Kasım 2016 tarihleri arasında Yenişehir Kaymakamı.
1978 yılında Batman'ın Sason ilçesinde doğdu. İlköğrenimini doğduğu ilçe Sason'da tamamladıktan sonra Ortaokulu Muş'ta okudu. Lise eğitiminin ardından girdiği Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesini 2000 yılında tamamladı. 2002 yılında Maliye Bakanlığı bünyesinde vergi denetmen yardımcısı olarak başladığı görevini 2004 yılına dek sürdürdü. 2004 yılında Muş Kaymakam Adayı olarak Mülki İdare Mesleğine girdi. Sırasıyla; Konya iline bağlı Taşkent ilçesi, Isparta iline bağlı Yenişarbademli ilçelerinde Kaymakam vekilliği görevlerinde bulunduktan sonra kaymakamlık stajının bitiminin ardından 16 Mart 2007 tarihinde Yakakent (Samsun) Kaymakamı olarak ataması yapıldı. Yakakent Kaymakamı iken 27 Ağustos 2008 tarihinde Hakkari ili Çukurca Kaymakamı olarak görevlendirildi. İki yıllık Çukurca Kaymakamlığının ardından Erzincan Vali Yardımcılığı görevine atandı. 15  Ağustos 2013 tarihinde Şanlıurfa ili Suruç Kaymakamlığı ile görevlendirildi. Suruç Kaymakamı iken 23 Eylül 2016 tarihinde Yenişehir Kaymakamı oldu. iki ay kadar kısa bir süre Yenişehir Kaymakamlığı görevinde bulunduktan sonra Yalova ili Çınarcık ilçesi Kaymakamlığına ataması yapıldı. Çınarcık kaymakamı olduğu dönemde aynı zamanda Yalova Vali Yardımcılığı görevinde de bulundu. 15 Ağustos 2018 tarihinde Diyarbakır Sur ilçesi Kaymakamlık görevine atandı. Sur ilçesinde aynı zamanda Belediye Başkanlığı görevinde bulundu. 
Dil eğitimini Almanya'da tamamlayan Çiftçi evli ve üç çocuk babasıdır.
(Kaynak: Sur, Yakakent, Çukurca, Suruç Kaymakamlıkları web siteleri)

SUAT SEYİTOĞLU


1 Aralık 2016 tarihinden bu yana Yenişehir Kaymakamı.
1972 yılında Gaziantep'de doğdu. 1992 yılında Rize sağlık Meslek Lisesinden mezun oldu. 1992 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde memuriyet hayatına başladı. Memuriyet hayatında başladığı Ankara Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden 1997 yılında mezun oldu.  2000 yılında İçişleri Bakanlığının açmış olduğu Kaymakamlık sınavına girerek başarılı oldu. Van valiliğinde Kaymakam Adayı olarak görevlendirildi. Daha sonra sırasıyla Kayseri Tomaza, Bolu Seben, ilçelerinde Kaymakam Vekili olarak çalıştı. 2001 yılında Milli Güvenlik Akademisini bitirdi. 2002 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Ana Bilim Dalı Bölümünde Yüksek Lisans öğrenimini tamamladı. 2001-2002 yılları arasında İngiltere Sheffield Üniversitesinde Uluslararası Yönetimin Geliştirilmesi alanında Post-Graduate Programını bitirdi. 2003 yılında Gaziantep Nurdağı Kaymakamı olarak atandı. Bu görevinin ardından 2004 yılında Mardin Ömerli Kaymakamlığı yaptı. 2006 yılında Diyarbakır Vali Yardımcısı olarak Diyarbakır Havalimanı Mülki İdare Amiri olarak görevlendirildi. 2010 yılında Amasya Vali Yardımcılığına getirildi. Bu görevde iken 2011'de Harvard Üniversitesi Kannedy School'da Executive Education "Güneydoğu Avrupa Ülkelerinde Kamu Liderliği" konusunda eğitim aldı. 2015 yılında  Ankara ili Beypazarı ilçes,i Kaymakamı olarak atandı. Bu görevinde iken 1 Aralık 1016 tarihinde Yenişehir Kaymakamı olarak görevlendirildi. Halen Yenişehir Kaymakamlığı görevinde bulunmaktadır. 
Mesleki anlamda bir çok uluslararası eğitim faaliyetlerine katılan Seyitoğlu; 2013 yılından bu yana Hacettepe Üniversitesinde Sosyoloji Ana Bilim Dalında "Mülteci ve Sığınmacıların Türkiye ile Sosyal Uyumu ve Sosyal Bütünleşmesi" konusunda Doktora çalışmasına devam etmektedir. 2007 yılında Diyarbakır Vali Yardımcılığı döneminde Hacı Ömer Sabancı vakfı ödülleri kapsamında Engelli İstihdamına yönelik yapılan projede Türkiye'de "Katılımcı Yerel Kalkınmada En İyi Örnek Ödülü"nü almıştır. Evli üç çocuk babasıdır. 

(Kaynak: Yenişehir Kaymakamlığı web sitesi, beypazarigündem web sitesi)