AMBLEMDEN YOLA ÇIKARAK

Hepsinin olmasa da bazı illerimizin, ilçelerimizin hatta artık köylerimizin bile kendine ait amblemleri var. O şehri, mekânı anlatan bu amblemlerin birçoğu tarihi nitelikleri, ya da şehre ait ismi şehirle yaşayan bir takım olguları taşıyan logolardır.

Amblemler temsil etikleri kuruluşların misyonu, vizyonu gibi kurumsal değerlerinin tümünün oluşturulduğu bir algı değerini gösterirler. Bir nevi kurumun imaj aynalarıdırlar. Başka bir deyişle kurum için önem arz eden ön plana çıkarılmak istenen ne varsa amblemde de o vardır. Kurumlar genelde amblemlerini oluştururlarken iftihar ettikleri, işte biz bu konuda en iyisiyiz dediklerini amblemlerine taşırlar.

Belediyeler içinde bu durum aynıdır. Amblem oluşturulurken anlatılmak istenen, tanıtıma çalışılan konu ön plana çıkar. Buda o şehrin tanıtımında en önemli materyallerin içerisine girer. Çünkü yapılan o amblem şehrin simgesi konumunu alır. Şehirle birlikte ön plana çıkar. Bazen bilinçaltına işleyip şehirlerin tanıtımına ciddi katkılar sağlarlar. Daha da ötesi bu amblemler oluşturulup kamuyla paylaşıldığı andan itibaren artık şerhlerin imzası olurlar.

Amblemlerin şehirlerin tanıtımında bu denli etkisi olduğu aşikâr olarak ortada olduğu halde de pekte önemsenmezler. Bazen sadece amblem olduğu için bazen modaya uyulup her şehrin var bizimde olmalı tarzından düşünce anlayışı içerisinde oluşturuldukları için tanıtımına reklâmına çok fazla yer verilmez ya da amblem içerisinde bulunan değer olguları unutulup giderler.

Oysa dünyanın teknoloji sayesinde yeterince küçüldüğü bu günlerde tanıtım ve reklam gayesi ile şehirlerle özdeşmiş temaların ön plana çıkarılması için bu tür amblemlerin yerinde kullanılması artık kaçınılmazdır. Amblemlerin oluşturulmasının ardından işlenen konunun gündemde kalıp devamlılığını sağlamakta ayrı bir politika ve tempo gerektirir. O da başlı başına bir başarı profilidir.

Bu bağlamda bizim ilçemiz Yenişehir’in de bir amblemi var. Ortada adeta şehrimizle özdeşmiş saat kulemiz, iki yanında tarihten gelen camilerimiz ve yine camilerin iki yanında eski Yenişehir evlerimiz. Ben şahsen bu amblemin ilçemize yakıştığı konusunda hem fikirim. Yıllardır Yenişehir’in vizyonunun tarih olduğunu savunmamdan kaynaklanarak ta bu ambleme burada söz edecek de değilim. Amblemin ilçemizi yeterince anlattığına ve ön plana çıkardığına inananlardanım.

Her şehrin bir kimliği, bir ruhu vardır. İstanbul denilince akla yedi tepesi, surları ve minareleri gelir. İzmir’de saat kulesi vardır. İnegöl’de köfte... Bunları saymak yazmak uzun bir liste oluşturur bizlere. Cihana nam salmış dört kıtaya hükmetmiş Osmanlı Devletinin ilk baş şehri Yenişehir’inde ruhu ve kimliği tarihtir. Bu güzel ilçemize başka bir vizyon aramaya kalkışmak ise tamamen bu şehre karşı işlenmiş bir hata olur. Böyle bir arayışta olan olduğunu da zannetmiyorum.

Önemi olan konu ve üzerinde durulması gereken olay ise Yenişehir’in tarihe bakış açısındaki esaret zincirlerinin kırılması. İmza gibi amblemimize işlediğimiz tarihsel vizyonumuza sahip çıkıp tanıtımını daha net bir şekilde yapabilmemiz. Bu konudaki icraatlarımız ve icraatlarımıza geri dönüp baktığımızdaki aldığımız yol.

Bu konuda ilçe olarak çok fazla eksiklerimiz olduğu yapılan hizmetlerde geriye dönüp baktığımızda çok da fazla yol almadığımız kanaatindeyim. Son zamanlarda özellikle Kaymakamlığın yaptığı çalışmalar takdire şayan nitelik kazanmış olsa da ilçemizin tarihi vizyonunun ön plana çıkarılması için bir politika bir program hazırladığı kurumların ortak kararlar alıp uygulamaya koyduğu görünürde yok. Şehrimizin tarihteki rolünü işin uzmanları, meraklıları çok iyi biliyor ama sokaktaki vatandaş durumdan umarsız ve habersiz. Yenişehir Osmanlı Devletine ilk başkentlik yapmış, devlet göçebelikten yerleşik düzene bu topraklarda geçmiş. Dahası ilk kanun, ilk para, ilk saray ve daha birçok ilkler bu toprakta başlamış. Bunların hepsinden bizler haberdarız fakat vatandaş habersiz. Bu güne dek ne yerel ve ulusal olarak bu konuda adımızı maalesef duyuramadık.

Şehrimizin amblemini tarihsel temalardan oluşturduysak işin bilincinde olup olmadığımız yönünde tartışma ortamı yaratmak gereksizdir. Amblemimiz yani şehrimizin imzası madem ki tarihsel olgulardan oluşuyor. O zaman bunun hakkını vermek bizim bu şehre en büyük borcumuzdur.

Acilen ilçemizin tarihi vizyonunun ön plana çıkarılması için hiçbir siyasi görüş gözetmeksizin bir kurul kurulması bu kurulun ilçede tüm kamu ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği içinde çalışıp bir çalışma programı oluşturulması gerekmektedir. Burada bu konuya gönül verenlerin tüm kişisel egolarını bir kenara itip amaçlarının sadece Yenişehir olduğu bilinci içerisinde çalışmaları zorunluluğu bulunmaktadır.

Umarım bu güzel ilçemiz bu konuda hak ettiği yere ulaşır. Bunun için önce yerelde ardından bölgesel ve ulusal olarak adımızı gerekli yerlere yazdırabileceğimiz kanısındayım. Mutfağımızda bu yemeğin hazırlanması için her türlü malzeme hazırken boş oturmak bizlerin büyük ayıbıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder